Kitap Tanıtımı |
Bu çalışmanın geçmişi 2000 yılında Antalya Hâkim Adayı iken Asliye Hukuk Mahkemesi stajımı yaptığım döneme uzanmaktadır. O tarihte mahkeme hâkimi, bir kısım hükümlerin gerekçeli kararlarını bana yazdırmakta, belli davalar için tuttuğu notları gerekçe yazarken kullanmam için bana vermekteydi. Hâkim, bir davada nafakanın artırılması talebini reddetmişti, gerekçeli kararda kullanmam üzere verdiği notlarda halen unutmadığım şu ifade yer almaktaydı: -Yoktan yonga olmaz atasözüne dayanılarak davanın reddine-. 2010-2012 yılları arasında infaz savcısı olarak çalıştığım Nevşehir'de infaza verilmiş olan ilamların bazılarında gerekçesiz hükümlerin yer aldığına şahit oldum. Hiç gerekçe yazılmadan oluşturulmuş kasten çocuğunu öldürme hükmünden, onlarca sayfa yazılmış ancak içerisinde tek satır gerekçe bulunmayan hırsızlık fiilinin anlatıldığı hükümleri de gözlemledim.
Türk Ceza Muhakemesi Hukuku'nda gerekçe denildiğinde akla hemen tutuklama veya tahliye talebinin reddi kararlarında ifade edilen nedenler gelmektedir. Ancak bu konu, Türkiye sınırlarını aşarak Strasbourg Mahkemesi'ni de dolaştıktan sonra Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru kervanına katılmıştır. Koruma tedbirlerine ilişkin kararlarda gerekçe konusu literatür ve uygulamada olabildiği kadar incelenmiş ve yazılmış, bu konuda hukuki netice ancak AİHM ve Anayasa Mahkemesi'nden alınabilmiştir. Mahkeme hükmünde gerekçe konusunda yazılmış makaleler, yapılmış bildiriler bulunmaktadır. Ancak bu konuda sistematik ve bilimsel usullerle yazılmış monografik bir eser bulunmamaktadır. Son dönemde, hükmün oluşturulması, şekli ve unsurlarını konu alan yüksek lisans ve doktora tezleri bulunmaktadır. Bu eserlerde gerekçe konusu, sadece bir başlık olarak yer alabilmiştir.
Yukarıda açıkladığım nedenler -Ceza Muhakemesi Hukukunda Hükmün Gerekçesi- konulu çalışmanın gerekçelerini oluşturmaktadır. Bu kitabın yazılmasında amaç, hükümde gerekçenin ne olduğu, unsurları, önemi, değişik hukuk sistemlerinde gerekçenin yerini belirlemek, gerekçesiz hüküm vermek konusunda eleştirilen uygulamaya ışık tutmak ve doktrinde ileride yazılması muhtemel monografik eserler bakımından konunun önemiyle ilgili farkındalık yaratmaktır. Belirtilen amaçlara erişilmesi bakımından kitabın dördüncü bölümünde gerekçe açısından ortaya çıkabilecek sorunlar, belli bir sistematik içerisinde incelenmektedir. Bu şekilde umarız ki ileride ilk derece mahkemesi hükümlerinde bu konuya daha fazla riayet edilir ve temyiz incelemesi sırasında belli bir sistematiğe kavuşmak mümkün olur. |