Kitap Tanıtımı |
Türkiye'de devlet sırrının tespitine ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir yasal düzenleme mevcut değildir. Devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin ceza yargılamasında delil olarak ileri sürülmesi konusunda CMK'nın 47 ve 125. maddelerinde yer alan düzenlemeler yetersiz ve isabetsizdir. 6532 sayılı Kanunla 2937 sayılı MİT Kanunu'nda yapılan değişikliklerle CMK'nın 47 ve 125. maddesi hükümlerinin uygulama alanı sınırlandırılmıştır. Bu, durumu daha da karmaşık hale getirmiştir. Üç bölümden oluşan eserimizin ilk bölümünde devlet sırrından ne anlaşılması gerektiği, devlet sırrının kapsamı ve tespiti konuları karşılaştırmalı hukuktan yararlanılarak açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin soruşturma aşamasında delil olarak ileri sürülüp sürülemeyeceği ve söz konusu bilgi veya belgelerin kovuşturma aşamasında delil olarak ileri sürülmesi konuları çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise devlet sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin ispat gücü ve ceza muhakemesinde değerlendirilmesi konuları irdelenmiştir. Sonuç bölümünde ise bazı tespitlerimize ve önerilerimize yer verilmiştir.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
- Devlet Sırrı Kavramı ve Kapsamı
- Devlet Sırrının Tespiti
- Devlet Sırrı Niteliğindeki Bilgilerin Delil Olarak İleri Sürülmesi
- Devlet Sırrı Niteliğindeki Delillerin Değerlendirilmesi |