Kitap Tanıtımı |
Bilirkişilik, kamu hizmetidir.
Bilirkişinin öncelikle kendisine bazı soruları sorması gerekir;
1- Hukuki ve cezai sorumluluk bilinciyle her türlü baskı ve etkiden uzak, objektif ve tarafsız olarak bilirkişilik yapabilir miyim?
2- Tarafıma tevdi edilen uyuşmazlık konusunda ihtisas, bilgi ve tecrübem yeterli midir?
3- Hiçbir ticari kaygı olmadan kamu hizmeti niteliğine haiz bu görevde vicdani ve sosyal sorumluluğu taşıyarak dosyanın selameti içi gerekli performansa sahip miyim?
4- Eda ettiğim yemini, vicdanımda da hissederek, verilen sürede "emanet olarak" aldığım dosyayı teslim edene kadar objektif ve sübjektif şartlarda en iyi şekilde koruyabilecek miyim?
5- Bilirkişiliğin, giyim kuşamından başlayarak karakter ve kişilik özelliklerine kadar, mesleki uzmanlık ve bilgi deneyimiyle onur ve vakarını koruyabilir miyim?
Yukarıdaki sorulara "evet" cevabını verebilen bilirkişi, bir yargıç olarak kanaatimce örnek bir bilirkişidir. Bilirkişilerin de kendi kendilerini sorgulaması, yargı denetimi yanında bu şekilde istikrarlı, tarafsız, objektif ve bilgili bilirkişilerin örnek teşkil etmesi beklenen bir durumdur. Her dosya bilirkişiye verilmiş bir emanettir.
Bilirkişi raporunu, kabul ya da itiraz edebilmek için mutlaka bilirkişinin tanzim ettiği raporun özelliklerini ve mahkemenin araştırma konularını bilmek gerekmektedir. 20 yıldan uzun süredir Yargıtay Tetkik Hakimliği, Ceza, İş ,Asliye Hukuk ve Ticaret Mahkemelerinde onbinlerce dosyada bilirkişi raporlarını inceyen yazarın amacı; bu çalışmanın, öncelikle bilirkişilere, tüm hukukçluara ve ilgilenen herkese faydalı olmasıdır. |