Kitap Tanıtımı |
Çevresel sorunlar, son zamanlarda tüm dünya ülkelerini tehdit etmektedir. Sorunun küresel boyutu, çevreye ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz dikkate alındığında, sorunu çözüme ulaştırmanın gerekliliği ve çevrenin korunmasının önemi göz ardı edilemez. Çevreye verilen zarar; ekolojik durumun kötüleşmesi, doğanın dengesinin bozulması, doğal kaynakların tükenmesi, doğal çevrenin kirlenmesi, doğa ve insan arasındaki doğal bağlantının kaybı, estetik değerlerin yok olması, bireylerin yaşam ve sağlığının zarar görmesi, gelecek nesillerin yaşam koşullarının kötüleşmesi, biyolojik çeşitliliğin tehlikede olması gibi birçok olumsuz duruma neden olmaktadır. Tüm bu olumsuzlukları gidermek için, çevrenin ulusal ve uluslararası düzeyde korunması zorunluluk arz etmektedir.
Çevrenin korunmasında hukuki düzenlemelerin varlığının ve uygulanmasının önemi nedeniyle, bu çalışmanın konusu çevre hukukudoğal çevrenin korunması- olarak belirlenmiştir. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde -Çevrenin Korunması ve Çevre Hakkı- başlığı altında çevresel sorunlar, çevrenin korunmasına ilişkin yaklaşımlar, çevrenin korunmasında benimsenen ilkeler ile çevrenin korunmasının en etkin hukuksal aracı olan çevre hakkı ele alınmış, çevre hakkının ve bu bağlamda çevrenin korunmasının insan haklarıyla ilişkisi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları incelenmiştir.
İkinci bölümde, uluslararası düzeyde, Avrupa Birliğinde, Türk Hukukunda çevrenin korunması ve çevrenin korunmasında hukuki yollar ele alınmıştır. Çevrenin uluslararası düzeyde korunmasında, uluslararası çevre politikalarının önemi vurgulanarak, bu alandaki örgütlenme ve sözleşmelere ilişkin bilgiler verilmiştir. Çevrenin korunması hususundaki rolü ve etkisi nedeniyle, ortak bir çevre politikası oluşturmayı amaçlayan Avrupa Birliğinde çevrenin korunması konusu ayrıca ele alınmış, bu kapsamda Avrupa Birliği çevre hukukunun gelişimi, izlediği çevre politikasının temel ilkeleri, hedefleri ve temel uygulama alanları incelenmiştir. Daha sonra Türk Hukukunda çevreyi korumaya yönelik kurumsal yapı ve bu konudaki hukuki düzenlemeler ile çevrenin korunmasını sağlamaya yönelik hukuki başvuru yolları anlatılmıştır.
-Çevrenin Ceza Hukuku Normlarıyla Korunması- başlıklı üçüncü bölüm, çevre suçları, çevre ceza hukuku, uluslararası çevre ceza hukuku, bazı ülkelerdeki çevre ceza hukuku ve Türk Ceza Kanununda doğal çevrenin korunmasına yönelik suçlar konularını içermektedir. Bu bölümde çevrenin korunmasında ceza hukukunun önemi ve yeri tartışılarak, konunun uluslararası boyutu ve diğer ülkelerdeki düzenlemeler incelenmiştir. Türkiyede çevrenin ceza normlarından yararlanılarak korunması yolu benimsenmiş, ceza kanunun amaçlarından birinin çevreyi korumak olduğu Türk Ceza Kanununun 1. maddesinde belirtilmiştir. Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununda öngörülmeyen çevre karşı suçlar - çevrenin kasten kirletilmesi, çevrenin taksirle kirletilmesi, gürültüye neden olma ve imar kirliliğine neden olma suçu - 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun özel hükümlerin yer aldığı ikinci kitabının -Topluma Karşı Suçlar- başlıklı üçüncü kısmının, ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Bu çalışmanın kapsamı doğal çevrenin korunmasıyla sınırlandırıldığından, bu çalışmada sadece çevrenin kirletilmesi suçları, bu bağlamda çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m. 181) ve çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m. 182) suçları ceza hukuku tekniği açısından incelenmiştir. |