Kitap Tanıtımı |
Bunaldıkları dünyadan uzakta, bir Adada yaşama özlemi, çok eski zamanlardan beri insanların düşlerinde yaşıyor. Yaşadıkları
cehennemi gündelik hayattan kurtulma isteği bu temel ve sürekli düşü diri tutuyor hep. Oysa telaş, yarış ve hırs içerisinde yaşadıkları için kaçmak istedikleri dünyanın esas yaratıcıları olduklarını unutmuş görünüyorlar... Kendisiyle yüzleşme cesaretini gösteremeyenler, kendi iç yolculuklarını sürekli erteleyenler, kendini değiştirmekten korkan insanlar dış yolculuklardan, Adadan medet umuyorlar.
Ama...
Çevreci, feminist, hayvan hakları savunucusu ve nükleer karşıtı bir grup, nesli tükenmekte olan albatrosları nükleer denemelerden kurtarmak amacıyla Fransız donanmasının kontrolündeki bir Adayı işgal ederler. Pasifikteki bu göz kamaştırıcı adayı soyu tükenmekte olan tüm hayvanların barınıp çoğalacağı bir yurt; yirmi birinci yüzyılın temiz dünyasına bir çıkarma yeri, insanlığın özlemini çektiği
cennetin ilk nüvesi haline getirmeye soyunurlar. Modern dünyanın ilişkilerini ve konforunu reddederek yoksun bir hayatı seçerler. Her şeye yeniden başlama cesaretini gösteren son idealistlerdir sanki...
Doğanın bütün güzelliklerini cömertçe sunduğu bu cennet Adası bazı idealistler için son sığınaktır. Gidecek başka yerleri yoktur. O zamana kadar erteledikleri yüzleşmeler artık gündeme gelir... Sevme, inanma, güvenme, bağlanma, otoriteyi meşrulaştıran sevgiyi kaybetme korkusu, aşkın bitişi ve itiraz etmeden kabullenmenin barındırdığı tehlikeli yanlar açığa çıkar...
Ballard birçok şey hakkında ikinci bir görüş edinmeye çağırır bizi, ama vaaz
vermez. Öykücülüğün bu kadarı ve bu kadar iyisi de fazla: Aşırı derecede inandırıcı, becerikli ve usta çünkü. Realist bir yapıt mıydı okuduğumuz, bir masal mıydı yoksa? Ama her yolu kullanıp sizi sarsmak; Ballardın yapmak
istediği kesinlikle budur.
Spectator
Ürkütücü mizahla vahşice bir saplantının birleşiminden oluşmuş, okuması çok zevkli bir kitap; yılın en büyük romanlarından biri.
Gerald Kaufman, Manchester Evening News |