Kitap Tanıtımı |
Hikmet Temel Akarsu'nun Ölümsüz Antikite adlı roman serisinin üçüncü cildi "Casus Belli ya da Helena" Telos Yayıncılık'tan çıktı. Üçüncü cilt "Casus Belli ya da Helena", antik söylencelerin ve mitolojinin en çok ilgi çeken efsanelerinden biri olan "Üç Güzeller" yarışmasından esinlenilerek kurulan bir alegori çerçevesinde dünyanın sosyal ve siyasal düzenine kuramsal analizler getiriyor. Silikon Vadisi'nde yaşayan Silikonyalılar'ın "Olimposlular"la sembolize edildiği romanda, tüm dünyayı ele geçiren ve insanlığı köleleştiren bu küçük grubun, sapkın ve hedonist bir yaşam tarzı ile insancıkları birbirlerine kırdırarak iktidarını sürdürdüğü "karanlık" bir gelecek anlatılıyor.
"Casus Belli ya da Helena"da yine bir önceki cilt "Siber Tragedya ya da İphigeneia"da olduğu gibi "cyberpunk" bir öykü okumaktayız. Fakat yazar bu defa, bir önceki ciltte yaptığı gibi "cyber" dünyanın derinliklerine girmektense, bu konuyu arkaplan olarak kullanıp disütopik bir dünya modeli kuruyor. Kimi zaman, halihazırda yaşadığımız dünyaya çok benzeyen bu yeni dünyada hedonizmi yaşam tarzı edinmiş, zavallı insancıkları birbirine kırdırarak iktidarlarını sürdüren dünya hakimlerinin acımasızlıkları ve birbirleri arasındaki entrikalar anlatılıyor. Silikonya'nın tüm dünyayı ele geçirmiş ve köleleştirmiş şirketleri artık o denli güçlü olmuşlardır ki birbirleriyle savaştıkları taktirde dünya, üzerinde yaşayan tüm canlılarla birlikte yokolacaktır. O yüzden, simülatif bir savaşı sürdürecekleri ve kozlarını böylece paylaşacakları alt düzeyde bir dünya lazımdır onlara. Ortadoğu'nun yeni yeni palazlanmakta olan ihtiraslı şirketlerini, ilkel teknolojileri ve yazılımlarıyla birbirlerine kırdırmak hem bir simülatif savaş olacak ve Olimposlular'la paralelize edilen Silikonyalılar'ı birbirlerini kırmaktan koruyacaktır; hem de büyük bir eğlence, büyük bir hedonist seyir olacaktır. Fakat sefiller dünyasının ilkel ve ihtiraslı şirketlerini birbirlerine kırdırmak için bir savaş nedeni, yani Casus Belli gerekmektedir...
Dünyanın en güzel kadınından daha iyi bir savaş nedeni bulunabilir mi?
"Casus Belli ya da Helena" bu olaylar örüntüsü içerisinde, yaşamakta olduğumuz "Orwelyen" dünyayı mitolojik alegorilerle analiz eden bir kara roman.
(Tanıtım Bülteni'nden Alıntı)
"Ölümsüz Antikite"nin üçüncü cildi "Casus Belli ya da Helena", antik söylencelerin ve mitolojinin en çok ilgi çeken efsanelerinden biri olan "Üç Güzeller" yarışmasından esinlenilerek kurulan bir alegori çerçevesinde dünyanın sosyal ve siyasal düzenine kuramsal analizler getiriyor. Silikon Vadisi'nde yaşayan Silikonyalılar'ın "Olimposlular"la sembolize edildiği romanda, tüm dünyayı ele geçiren ve insanlığı köleleştiren bu küçük grubun, sapkın ve hedonist bir yaşam tarzı ile insancıkları birbirlerine kırdırarak iktidarını sürdürdüğü "karanlık" bir gelecek anlatılıyor.
Günümüze de derin göndermeleri olan bu disütopik "kara-roman"da, olayların, tragedyaya dönüşmesini kaçınılmaz kılacak bir öge her zamanki gibi olayların merkezinde: Türünün en iyi örneği olan iki gencin büyük aşkı... Adaletsiz Olimposlular, bu tür insansal zaafları hiçbir zaman ıskalamadılar ve bunları kullanarak insancıkları tragedyalardan tragedyalara sürüklediler. Tıpkı bugün dünyayı ele geçirmiş dev şirketlerin en büyüklerini içinde barındıran Silikonyalılar'ın yaptığı gibi...
Bu, onları her zaman tragedyalara sürüklese de; insanlar asla aşık olmaktan ve sevdikleri için kalplerini kıyıcıların karşısında kalkan yapmaktan geri durmadılar... "Casus Belli ya da Helena" işte bunun, yani; tüm zamanların en önemli "savaş nedeni"nin romanı... Güzellik ve ona duyulan tutkunun; trajik aşkın romanı... |