Kitap Tanıtımı |
'Annemin, 'okulu bırakırsan pabucun dama atılır' dediği söz ile ateşlenmiş rokete dönüşmüştüm. Gözünü sevdiğim Çingeneler'in pabucu mu vardı sanki! Birden 'atın gitsin' diye restimi çektim! Artık, yalın ayak yürümek kaçınılmazdı. Ve kendi İşimin ırgatı olmaya çoktan hazırdım. 'Eskici geldiii… naylon pabuçlar, eski kitaplar, sahte hayatlar, kuruntulu tavırlar, aç kabadayılar…' Zaten yola çıktığımda, 'kader durağının' bir ilerisinde inmekti hayalim. Zifiri karanlıkta hedef bulmaya çalışan, milyonlarca çarıklıdan biriydim nasıl olsa. Alacağım riskin bedeli önemli olmasa da, yürüdüğüm yolun heyecanı vardı üzerimde. Sürüngen adımlarla buraya kadar gelebilmiştim. Biraz daha yürüdüm; az ötede bir Çingene kızın önüme kurulmuş olduğu barikata takılı kaldım. Hiptonik tılsımıyla, yüreğime çengelli iğnesini vuruverdi oracıkta. O gündür bu gündür özgürüm.' (Tanıtım Bülteninden) ) |