Kitap Tanıtımı |
Başkent Ankara'nın gözbebeği Çankaya, Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüce makamını, Cumhurbaşkanlığını kucaklayan semt olarak, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana bambaşka bir öneme sahip oldu. "Çankayaya çıkmak" terimi, halkın dilinde taşıdığı özel anlamdan başka siyasi kültür tarihimiz içinde "Cumhurbaşkanlığı'nın huzuru"nu ifade etti. Çankaya'nın Cumhurbaşkanlığı tarihi, Mustafa Kemal Atatürk'le başladı. Atatürk, bugün Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi'nin içinde Müze Köşk olarak korunan bağ evini, 1921 yılının yaz aylarından itibaren daimi konutu olarak kullanmaya başladı. Burası, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından resmen Cumhurbaşkanı Konutu haline geldi.
Bağ evinden sonra 1930-32 yılları arasında Avusturyalı mimar Clemens Holzmeister imzasıyla inşa edilen ve halk arasında Pembe Köşk olarak bilinen Çankaya Köşkü Cumhurbaşkanlığı'nın yeni konutu oldu. Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde, Çankaya Köşkü'nün yetersiz kalması üzerine yeni bir hizmet binasının yapılması kararlaştırıldı. Yeni Hizmet Binasının projesi mimarlar Mustafa Aytöre ve Orhan Genç tarafından hazırlandı. Temeli 1986 yılında atılan ve yapımı yedi yıl süren bina, 29 Ekim 1993 günü hizmete sunuldu. Cumhurbaşkanlığı birimlerinin çalışma alanı olarak kullanılan bu yeni binada Cumhurbaşkanı'nın makam ve çalışma odaları, ayrıca toplantı, kabul ve resepsiyon salonları yer aldı. |