Kitap Tanıtımı |
Halkı köy meydanına toplayan askerlerden Hüseyin devam etti: "Gayrı düşmanları topraklarımızdan temizlemedikçe yaşamak haram bize! Alabildiğiniz kadar yiyecek ve eşya alıp, düşün yollara. Yoksa bunlar küçük büyük demezler, hepinizi keserler. Haydi, çabuk olun!" Torunlarına sarılan nineler...
Bastonuna yaslanarak ayakta durmaya çalışan dedeler... Ağlaşan gözlerle birbirinden medet uman küçüklü büyüklü çocuklar... Hepsi de kaderleriyle baş başa, olup biteni anlamaya çalışıyorlardı.
Ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilemez hâlde, öylece kalakalmışlardı. Bu kez arkadaşı sert çıktı:
"Çabuk olun! Tez elden gidin buralardan! Durmayın!" Bu çıkış üzerine kendilerine gelip, hazırlık yapmak üzere hızla evlerine dağıldılar. Ama içlerinden küçük Mehmet gün gelecek, yörenin küçük casusu olacak, gerektiğinde sağır ve dilsiz rolü de yaparak hepsinin intikamını alacaktı. |