Kitap Tanıtımı |
Basit bir biçimde, “çalışmanın insanın ruhunda ve fiziksel bütünlüğü üzerinde oluşturduğu tahribat nedeniyle çalışan kişilerin çektikleri fiziksel ve/veya manevi acı, ıstırap” olarak tanımlanabilecek “çalışma acısı” kavramı Türkiye’de yaygın olarak kullanılmayan, pek bilinmeyen bir kavram. Uğur Şahin Umman, gerçek bir araştırmacı gazeteci titizliğiyle, onlarca çalışanla yaptığı görüşmelerle bu kavramın içini alabildiğine dolduruyor. Zira meslek hastalıklarından iş cinayetlerine, güvencesiz çalışma koşullarının yarattığı baskılardan mobbinge, performans sisteminin çalışanlar üzerinde meydana getirdiği tahribattan psikososyal gerilime ve daha da ötelere uzanan, geniş mi geniş bir yelpaze söz konusu “çalışma acısı” deyince. Umman’ın aktardığı, iç burkan, düşündüren ama her biri gerçek olan hikâyelerde billurlaşansa kapitalizmin çalışanları pek de insan olarak görmediği! Aç kalmamak, ailesini geçindirmek için hem fizikî hem manevi olarak zorluklarla mücadele etmek zorunda kalan çalışanların hikâyelerini bir araya getiren Çalışma Acısı - Emek ve Eziyet Deneyimleri hem “sınıf mücadelesi”nin bugününü daha iyi analiz edebilmek hem kapitalizmin çarpık yüzünü net biçimde görmek için sahici insan hikâyeleriyle dopdolu bir çalışma. “Bu kitap (…) kendi bedensel ve ruhsal hasarlarımızla illiyet bağlarını kendimizin bile çoğu zaman kuramayacağı kadar marjinalleştirilen ve bireyselleştirilen çalışma hayatını merkeze aldığı için de önemli. Bu kitap işyerinde hissedilen kapitalist çalışma kaynaklı şiddetle diğer, ev içi, siyasi şiddet gibi şiddet türleri arasında illiyet bağlarını ve bunlara karşı mücadele imkânlarını kurmak için de önemli.” Aslı Odman (Tanıtım Bülteninden) ) |