Çalınmış Miras
ISBN 9786054195374
Yayınevi Yarın Yayınları
Yazarlar G. M. James (author)
Kitap Tanıtımı Güney Amerika İngiliz Guyanasında Georgetownda doğan George Granville Monah James İngilterede Durham University ve bir süre sonra University of Londonda eğitim gördükten sonra, Columbia Universityde doktorasını aldı. Matematik, Latince ve Yunanca dersleri vermeye başladı. University of Arkansasta çalışmaya başlamadan önce, mantık profesörü oldu ve North Caroline, Salisburyde Livingstone Collegede eğitim verdi. Stolen Legacy kitabı ile tanınan yazar hakkında fazla malûmata sahip olmamakla beraber, oldukça ilginç tespitlere tesadüf ediyoruz. Yazar, Stolen Legacyyi University of Arkansasta akademisyen iken yazmasına rağmen, kitabın ne üniversite kütüphanesinde bir kopyası, ne Dr. Jamesin üniversite kampusünde bir büst ya da heykeli, ne de kampus duvarlarını süsleyen isminin yazılı olduğu bir levha vardır. Hatta üniversitede Dr. Jamesin varlığını belirten, ya da yaşadığına işaret edecek bir sertifikası dahi yoktur. Yazar, Stolen Legacy yayımlandıktan kısa süre sonra, trajik ve gizemli bir şekilde ölmüştür. Stolen Legacy her sözcüğünde, her satırında ve her sayfasında delil ve kaynaklarla desteklediği tezini sunmaktadır: Yunan Felsefesi Mısır Felsefesinden çalınmıştır. Büyük İskenderin Mısır fethiyle, galip orduların geleneği olarak, değerli ganimetler yanı sıra, İskenderiye Kraliyet Kütüphanesinin talan edilmesi Büyük İskendere bu seferde eşlik eden Aristotleın devasa sayıda kitabı elde etmesini sağlayacaktır. Daha sonra Aristotle bu kütüphaneyi araştırma merkezine dönüştürecek ve oradan yağmaladığı devasa sayıdaki kitapla kendi kütüphanesi oluşturacaktır. Antik zamanın bilim merkezi olan Mısıra Aristotledan önce, eğitim amacıyla giden Pisagor, Thales, Ksenofanes Parmenides, Zeno ve Melissus gibi birçok Yunan filozof olduğunu da belirtmek gerekir. Benzer iddiaların, Martin Bernalin Batı medeniyetinin kültürel kökeninin Kuzey Afrika, Antik Mısır ve Finikelilere dayandığını savunduğu Kara Athena (Black Athena) kitabında da yer aldığını ifade etmek gerekiyor. Yazar, savunduğu teziyle Yeni Afrika Kurtuluş Felsefesini ortaya koyma çabasındadır. Yazara göre; intihalcileri tarafından böyle bir medeniyet ve mirasın üzerinde gayri ahlaki bir şekilde hak iddia edilmesinin sonuçları; genelde Kuzey Afrika, özelde ise Mısır halkının geri kalmışlığı, medeniyete katkıda bulunamayışı, ikincil bir güruh olması ve daha acısı, misyonerlerin sistemli bir şekilde yürüttüğü faaliyetlerle, siyah halkları medeniyet dışı halklar olarak empoze edilmesi olmuştur. Bu yalanlarla donanmış komplekslerden kurtulmak ve aslında medeniyetimizin bilimsel, sosyal, tarihsel, felsefi, teolojik, ahlaki oluşum ve gelişiminin temel dayanaklarından birinin gerçek varisleri olduklarını ortaya koymak siyah halkların yanı sıra herkesin ödevi olmalıdır. Bu ödev; komplekslerden, siyasi her türlü pragmatizmden arınmış, tüm halkların değerlerini kendi değerleriyle bir potada eritip ortak bir insani bilinç üreterek, herkesin hak ettiği saygıyı göreceği bir zeminin yaratımında iflah olmaz bir biçimde emek sarf edecek hakikat arayıcılarına düşmektedir.