Kitap Tanıtımı |
İslam´ı düşünce ve inanç planında yenemeyen batı, devasa teknolojisi ve maddi gücünün büyüsü üzerine bina ettiği kof düşüncesiyle, bazı Müslüman zihinleri maalesef bulandırmıştır.
Bu arada iyi niyetle de olsa, yalnızca akıl ve felsefeyi İslam´ı anlatmada vasıta olarak kullanma gayretlerinin ne getirip-götürdüğü de tartışılabilir. Sadece cehennem azabının edebi olup olmadığı mevzuu değil, haşir, nübüvvet, mucize, peygamberlerin masumiyeti ve Allah´ın ayat-ı tekviniye dediğimiz kanunları gibi, İslam´ın birtakım temel mes´elelerini alabildiğine rasyonalist bir tavırla izaha girişmenin, her şeyi akla irca´ etmenin akide açısından da birtakım problemleri beraberinde getireceği muhakkaktır. Allah´ın zat ve sıfatları mevzuunda sadece akla ve mantığa dayanarak ileri-geri söz söylemek, affedilmez bir su-i edep olsa gerektir.
Mevzuu ele alışta veya ayat-ı beyyinatın tefsirinde, en azından selef-i salihin kadar hassas davranmak, Allah´ı, Zat-ı Uluhiyetine yakışır bir edeble taktir etmek mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde, delillerimiz ne kadar ilmi ve aklı de görünse, yanlış hüküm vermekten kurtulmayız.
(Arka Kapak) |