Kitap Tanıtımı |
"Ziya Gökalp Avrupalıların anladığı manâda âlim değildir. Kendisi, "âlim" ile "ârif "i ayırmaya hususî bir itina gösterdiğine bakılırsa kim bilir belki âlim olmak istememiştir. Ziya, Avrupalıların anladığı manâda filozof değildir, hatta Spengler nevinden hayatın ve Garb medeniyetinin gidişi hakkında orijinal fikir yaymak isteyen bir muharrir de değildir. Ziya'nın şair olmadığını söylemeye lüzum yok, manzumelerini okuyunca anlarsınız. Milliyet cereyanı ve Türkçülük, Ziya'nın yazılarıyla başlamamıştır. Ziya mefkûrecidir demenin de büyük bir manâsı yoktur. Bir adam, eğer insan ise, elbette ideal veya idealler peşinde koşar. Ziya, sadece eski Atina'nın pek iyi tanıdığı Sokrat nevinden bir millet mürebbisi olmaya çalıştı, Şark âleminin pek iyi bildiği pîr, şeyh, ârif nevindeki insanların modern bir tipi idi"
Mehmet Emin Erişirgil, Ziya Gökalp'ı böyle anlatır öğrencilerine ve sözlerine şöyle son verir: "On senedir, onun gibi değil, hiç olmazsa ona az çok yakın ârif bir adama rastlamadım. Ben sizden onun her fikrini benimsemenizi değil, onun ahlâkî hayatını benimsemenizi istiyorum."
[Bir Fikir Adamının Romanı. Ziya Gökalp]
Ziya Gökalp için söylenen bu sözler tersinden de okunabilir. Onu yeniden okumak, yeniden tartışmak üzere eserlerinin özgün hali ile toplu basımı. |