Kitap Tanıtımı |
Otoyoldaki bir barın iç karartıcı dekorunda, bir erkek bir kadına bakarken başka bir kadını anımsar: Yoksa bu kadın yirmi yıl önce kendisini terkederek, içinde hiç iyileşmeyecek bir yara açmış olan Julie midir? Bunun üzerine Constantin`in belleğinde başka kadınlar belirir: Kendisine bir kız çocuğu veren Angela; babalık görevini gerektiği gibi yerine getirmediği on üç yaşındaki kızı Hilda; sekiz yıldır dengeli ama artık içinde aşka yer olmayan bir ilişki yaşadığı Sabine; bir öğle kaçamağı yaptığı Simone B.; kimliğini bilmeden on gün birlikte bir otele kapandığı "Kızıl Eylem" komandosu Eugenie... Ve bu kadınların kendi yaşamları ve çıkmazları. Ve Sabine ile, kaderin bir oyunu olarak, bir başka kimlikle (Judith) lezbiyen ilişki kuran Julie... Constantin`in yirmi yıldır hayalinin peşinde koştuğu Julie, uzun süredir Sabine`in neredeyse yatak arkadaşıdır, ama arada aşılmaz bir sis perdesi vardır. Ne var ki arayan aradığını bulamaz: Ne çıkarsa bahtına!
Kadınla erkek hiçbir zaman bir araya gelemezler mi? Bir araya gelmeleri, belki de hep aynı yıkımla sonuçlanan ayrılmaları yaşama ne tür bir anlam katar? Gerard de Cortanze, kırk yaşındaki Constantin`in kırgınlıklarla dolu duygusal bir arayışın dökümünü yaptığı bu romanda çağdaş yaşamın duygu dünyasını bilinçli ve incelikli bir ressam gibi yansıtıyor.
(Arka Kapak) |