Kitap Tanıtımı |
İnsan hakları söylemi günümüz dünyasının kelime dağarcığına girdi, ancak ilginçtir ki, insan haklarının siyasi etkisi arttıkça felsefi dayanakları gittikçe daha ihtilaflı oluyor. Bu kitap, söylem etiği ve iletişimsel rasyonaliteye dayalı bir teori üzerinden, modern dünyayı şekillendiren daha geniş toplumsal dönüşümler çerçevesinde insan hakları felsefesi ve politikasını tartışıyor. Uluslararası insan haklarının, neoliberal imparatorluğun dünya hakimiyeti şiarına indirgenmesine ya da muhafazakar bakış açısıyla yasal kozmopolitliğin demokratik özerkliğe saldırı olarak görülmesine karşı çıkan Şeyla Benhabib, bu antitezlerin ötesine geçebilmek için iki temel kavram öne sürüyor. Uluslararası insan hakları normlarının 'demokratik yenileme' süreçleriyle bağlama oturtulması gerektiğini; dahası, bu normların, toplumsal ve siyasi mücadele alanlarına yeni aktörlerin girmesini sağlayan 'hukuk yaratıcı gücü' olduğunu söylüyor. Dünyaca ünlü siyaset kuramcısı Şeyla Benhabib, Türkçe basıma yazdığı önsözün de bulunduğu bu kitabında, insan haklarının bugün her zamanki kadar güncel ve acil olduğunu savunuyor. Küresel kapitalizmin, egemenliği, vatandaşlığı ve hukuku nasıl dönüştürdüğünü, soykırımdan Almanya, Fransa ve Türkiye’de türban meselesi vakalarına uzanan çeşitli örneklere bakarak irdeleyen yazar, buna karşılık, yeni kozmopolit insan hakları normlarının yükselişinde önemli bir açılım görüyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |