Kitap Tanıtımı |
Son yıllarda Dünya denizlerinde, buhar türbinleri ile yürütülen gemi sayısı giderek artmaktadır. Özellikle LNG ve LPG tankerleri ile yüksek hızlı konteyner gemileri vb.i buhar türbinleri ile donatılmaktadır. Bu tür gemilerde yüksek basınç ve sıcaklıkta kızgın buhar üreten ve çoğu kez iki dramlı veya D türü adı verilen kazanlar kullanılmaktadır.
Türlü Klâs kuruluşlarının yıllıkları incelendiğinde, motorlu gemi sayısının toplam içinde elân çok büyük miktarda olduğu görülmektedir. Bu miktarın içinde 100 gros tonluk gemilerde bulunmaktadır. Oysa birinci paragrafta sözü edilen gemilerin tonajları çok yüksektir. Yüksek tonajlı bir LNG tankerinin taşıdığı yük, motorlu gemi sayısını önemli şekilde yükselten bir kostere veya 100 gros tonluk bir gemiye göre, 20-30 misli daha fazladır. Kıyaslamada makine gücü kriter olarak alınırsa, benzer sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Her türlü gemi yapımında ön plâna çıkan Güney Korede çok sayıda (37 adet) büyük tonajlı LNG tankerinin yapımı sürmektedir. Bu gemilerin makinelerinin gücü 30 bin kilovatın üzerindedir. Yakın bir gelecekte bunlara, 50şerlik iki paket halinde 100 geminin ilâve edileceği de bilinmektedir.
Birçok ülkenin armatörlük kuruluşlarıi boru devresine (payplayna) göre daha pahalı bir işletme olan, gemi ile doğal gaz taşımacılığına dönmekte ve böylece ülkelerinde, en kritik günlerde doğal gaz vanalarının kapatılması sonucu oluşabilecek rizikoyu gidermeye çalışmaktadırlar.
Türk Deniz Ticareti filosunda buhar türbinleri ile yürütülen gemiler bulunmamakla birlikte, yukarda belirtilen hususlar, buhar türbinleri, buhar kazanları ve buhar ve besleme suyu konularında, Türk denizcilerine daha fazla ve ayrıntılı bilgi verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Denizcilik eğitimi ve öğretimi verilen kuruluşların yetkilileri de zaten bir hayli zayıflamış olan ve kuvvetli bir rüzgârla kolayca şekil değiştirebilen müfredat programlarını güçlendirmek için çaba ve emek tüketmek zorununu duymalıdır.
Gemi Buhar Kazanları kitabım on bölümden oluşmaktadır. Eserin birinci bölümünü Yakıtlar ve yanma konusu kapsamaktadır. Bu bölümde ayrıntılı bir şekilde yanma olayı ve baca emisyonlarının üzerinde durulmasının nedeni onların çevreye olan zararlı etkilerini bir kez daha gündeme getirmek içindir. Ayrıca, yakıtlar ve yanma bölümünün sonunda oldukça geniç bir şekilde Isı aktarımı veya Isı transferinden söz edilmektedir. Ancak bu konu, öğrencilerimiz için daha yararlı olacağı düşüncesiyle, genek ısı aktarımı şekline dönüştürülmüştür.
Kitabımın hazırlanması sırasında, ülkemizde yayınlanan bazı buhar kazanları kitaplarında olduğu gibi, ısıtma yüzeylerinin hesaplanmasına ilişkin konuların yer alıp almaması konusunda, uzun süre bir karar veremedim. Sonuç olarak, bu konuyu Üniversitemiz hocalarına bırakmayı uygun buldum.
Ülkemizde Buhar kazanları konusunda basılı eser sayısı, hemen hemen bir elin parmakları kadar...Bu noktadan yaklaşıldığında, oldukça geniş bir şekilde hazırlanan kitabımın önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyor, basımında emeği geçenlere teşekkür ediyor ve hayırlı olmasını diliyorum.
Saygılarımla...
Fahrettin KÜÇÜKŞAHİN |