Kitap Tanıtımı |
Görmeyi bilene, haber her yerde! Ümit Mutlu'nun gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme aldığı Bugün Haber Yok, gizemli bir konuyu açıklığa kavuştururken gazeteciliğin ABC'sini çocuklar için mercek altına alan, merak uyandırıcı bir öykü. Okurları salt izleyici/seyirci/dinleyici/okuyucu olmaktan kurtarıp kendi haberlerini “yaratmaya” yüreklendiren kitap, aynı zamanda gazeteciliğin temel kavramları ve haber yazma teknikleri hakkında örnekler eşliğinde hap bilgiler de paylaşıyor.Anlatısında bakmakla görmek arasındaki ince çizgiye de değinen yazar; gündelik hayatta karşılaştığımız kişilerin ya da yaşadığımız olayların ardında saklı “hikâyecikler” üstüne düşünmeye ve etrafımıza çok daha dikkatli şekilde bakmaya davet ediyor. Haber yoksa, biz yaratırız! Metin, önüne konan boş kâğıdı görünce afalladı. Yirmi senelik meslek hayatında ilk kez, sunabileceği tek bir haber bile yoktu. Koca ülke sanki bir gün boyunca uyumuştu! Elbette gerçekten öyle olsa, sansasyonel bir haber çıkardı ortaya; ama ne yazık ki o gün için haber değeri taşıyan tek bir olay bile yaşanmamıştı. Peki, bu ilk kez mi oluyordu? Acaba herhangi bir kayıt var mıydı arşivlerde? Yeğeni Hilâl ve onun arkadaşı Ahmet de şaşkındı bu işe. Yoksa haberler bitmiş miydi? Belki de kolları sıvayıp bu duruma el atmaları gerekiyordu...Gizemini son sayfasına kadar koruyan bu ilginç öykü, “Madem hiçbir şey olmuyor, o zaman biz yaratalım,” anlayışıyla harekete geçen insanların, haberi yeniden keşfediş coşkusuna ortak ediyor okurları. Görmeyi bilene, haber her yerde! Ümit Mutlu'nun gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme aldığı Bugün Haber Yok, gizemli bir konuyu açıklığa kavuştururken gazeteciliğin ABC'sini çocuklar için mercek altına alan, merak uyandırıcı bir öykü.Okurları salt izleyici/seyirci/dinleyici/okuyucu olmaktan kurtarıp kendi haberlerini “yaratmaya” yüreklendiren kitap, aynı zamanda gazeteciliğin temel kavramları ve haber yazma teknikleri hakkında örnekler eşliğinde hap bilgiler de paylaşıyor.Anlatısında bakmakla görmek arasındaki ince çizgiye de değinen yazar; gündelik hayatta karşılaştığımız kişilerin ya da yaşadığımız olayların ardında saklı “hikâyecikler” üstüne düşünmeye ve etrafımıza çok daha dikkatli şekilde bakmaya davet ediyor. Haber yoksa, biz yaratırız! Metin, önüne konan boş kâğıdı görünce afalladı. Yirmi senelik meslek hayatında ilk kez, sunabileceği tek bir haber bile yoktu. Koca ülke sanki bir gün boyunca uyumuştu! Elbette gerçekten öyle olsa, sansasyonel bir haber çıkardı ortaya; ama ne yazık ki o gün için haber değeri taşıyan tek bir olay bile yaşanmamıştı. Peki, bu ilk kez mi oluyordu? Acaba herhangi bir kayıt var mıydı arşivlerde? Yeğeni Hilâl ve onun arkadaşı Ahmet de şaşkındı bu işe. Yoksa haberler bitmiş miydi? Belki de kolları sıvayıp bu duruma el atmaları gerekiyordu...Gizemini son sayfasına kadar koruyan bu ilginç öykü, “Madem hiçbir şey olmuyor, o zaman biz yaratalım,” anlayışıyla harekete geçen insanların, haberi yeniden keşfediş coşkusuna ortak ediyor okurları. (Tanıtım Bülteninden) ) |