Kitap Tanıtımı |
Bir anılar demeti olan bu kitap her biri yetkin bir öykü olabile¬cek anılardan oluşmaktadır. Doğumundan üniversite yıllarına dek uzanan ve zaman sırasına göre dizilmiş, zaman süzgecinin üstünde kalabilmiş anılar. Zamanın altından eşeleyip çıkarttığı, büyük bir gözlem gücüne ve bilinçli bir yaşantıya dayalı anılar. Orta Anado¬lu'da yaşamla tanışan yoksul bir köylü çocuğunun bitmez tükenmez enerjisi ve hep yükselen var olma, başarma umudu... Bu umut ki bü¬tün yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası engelleri aşmayı başarıyor. Bu yenilmez umudu, insanlık ve bilim sevgisini, başarma kararlılı¬ğını selamlamak istiyorum. Yaşanmış olaylar yer yer fotoğraflarla ve şiirlerle de belgeleniyor, canlanıyor.
Anıları okuduğumda bazılarını yakından tanıdığım olayları ye¬niden yaşadım. Köylü çocuğunun çoban, bekçi, ırgat ve işçi olarak hayatı en baştan sarmalaması. Kendine güveni, sorular sorması, ça-lışkanlığı, kendini kanıtlayıp aşması, sınavlardan süzülüp hepsinden üstün başarılarla çıkması. Üç sınıflı bir köy ilkokulundan sonra oku¬ma macerasını beş sınıflı bir komşu köyde sürdürme aşkı ve iradesi övgüye değer... Sonra köy enstitülerinin büyük aydınlığı Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulu yılları... Benim de altı yıl okuduğum bu okul ortak anıların mekânı olmaya devam ediyor. Öğretmen okulu birikimini yaşamıyla harmanladığını anılarında görebiliyoruz.
Mücadelesi yaşama hazırlık yılları. Bilgi, beceri, uygulamalı eği¬timle biçimlenen sevda. Köy enstitüleri ve öğretmenleri hakkında yeni bilgiler buluyoruz. Anıların bir başka özelliği, 1950'li yılları Türkiye`sine bir ayna tutması. Bireysel anılardan çok, toplumla, yoksul halkla bütünleşmiş anılar. Özellikle Doğu'da göreve başlayan köy öğretmeni düzenin egemenleriyle çatışıp halkın yanında yer alarak, onurlu bedeller ödüyor. Öğretmenin okul duvarlarını aşan idealist bir kişiliği, o dönem öğretmenlerinin bir simgesi olarak, anılarla sesleniyor hepimize.
Kitaptaki dil oldukça sade, zevkle okunan, kestirmeden giden, detaylardan uzak bir anlatım. Söz dağarcığına köy söyleyişinin doğallığını, deyim ve şivelerini koymuş. Üzerine öğretmen okulu yılla¬rının çok okuyan bir aydın dilini eklemiş. Sonra üniversite öğretim görevliliğinin akademik dilini katmış. Yabancı dil bilmenin yurtdı¬şında otuz yıl İngilizce konuşmak durumunda kalmanın etkileri de var anlatımında. Bütün bu dil ve anlatım birikimi kitaba bir özgün¬lük veriyor. Kısacası anı seçimi, anıların toplumsal belge niteliği ta¬şıması okuyucuyu sıkmadan, sürükleyici bir öze çekebiliyor. Anılara yer yer şiirler eşlik ediyor. Anlatıma bir şair duygusallığının sıcaklığı yansımış. Kitapta bireysel bir serüvenler dizisi değil, toplum yapı¬sı ve düzeni üzerine hepimizi düşündürecek, acı acı gülümsetecek olaylar görüyoruz.
Dostum ve meslektaşım Ferit BERK'e anılarıyla tarihimizin bir bölümüne ışık tuttuğu, bizleri anılar sarmalında mücadele, umut ve ideal dünyasıyla yeniden buluşturduğu için yüreğine, diline, kale¬mine selam...
Sizlere de iyi okumalar değerli okurlar. Okurken bir köy delikan¬lısının çocukluğuyla ve ilk öğretmenlik yıllarıyla yaşamınızı buluş¬turmanız ve onurlu, aydınlık anılara sıcak bir selam göndermeniz dileğiyle...
Akın AKKAYA
Edebiyat Öğretmeni |