Kitap Tanıtımı |
"Ey büyük yıldız! Işık vereceğin kalmasa, mutluluğun kalır mıydı? On yıldır mağaramın tepesine yükselip durmaktasın: ışığından ve yolculuğundan usanırdın; ben, kartalım ve yılanım olmasaydı!
Ama her sabah yine de seni bekledik, ışığının fazlasını alıp seni kutsadık.
Bana bak! Kovan kovan bal toplamış arı gibiyim. Bilgeliğimden bıktım; balımı almak için uzanacak ellere ihtiyaç duyuyorum.
İnsanlar arasında âlim olanlar deliliklerine, yoksul olanlar da zenginliklerine yeniden sevininceye kadar, dağıtmak, bölüştürmek istiyorum.
Bu yüzden derinliklere dalmalıyım; akşamları denizin arkasına inip, dünyanın dibini aydınlattığın gibi, ey coşkun yıldız!
Aralarına ineceklerimin de adlandırdığı gibi, batmalıyım.
En erişilmez mutluluklara bile kıskançlık duymadan bakan durgun göz, haydi kutsa beni!
Taşmaya başlamış kadehi kutsa ki su aksın, her bir yöne iletsin sevinç parıltılarını!
Bak! Bu kadeh bir kez daha boşalmak, Zerdüşt insan olmak istiyor." |