Kitap Tanıtımı |
Annesi tarif etti kızı anlattı...
Yıllardır Bodrumda yaşıyorum. Türk mutfağı ve yöresel yemekler konusunda uzman oldum diyebilirim. Ayrıca dünya mutfağından lezzetler tatmayı da seviyorum ve beğendiğim örneklerin tarifini alıp onları kendi yorumumu katarak pişiriyorum. Bu kitaptaki bazı tarifler size tanıdık gelse de, içinde benim yorumum olduğundan daha değişik lezzetler deneyimleyeceksiniz..
Annesi
2004 yılının Ekim ayında kaybettiğim ve dört yıllık birikimimi de alıp kaçarak kaybolan Günnüküme ithafen bir kitap yazmayı düşledim hep. Sonra bir gün bilgisayar başında bir şeyler karalarken aklıma yemekler ve öyküler geldi. Zaten annemin yemek konusundaki uzmanlığına diyecek yoktu ve onu mutlaka değerlendirmek gerekiyordu. Ben de anneme öykülerin ve tariflerin iç içe geçtiği bir kitap yazmayı önerdim. Annem hemen kabul etti ve içimizde biriken ne varsa bir ay içinde ortaya döküldü. Bu kitabın ortaya çıkması da çok kısa bir zaman aldı.
Kızı
Bodrumda iki şeyin aynı anda yapılabileceğini okurlarımıza kanıtlamak zorundaydık: Yemek ve okumak. BODRUMDA YEMEKLER TEZ PİŞERi hem mutfakta hem de plajda elinizden düşüremeyeceksiniz.
Yayıncısı
(Tanıtım bülteni)
Kitabın önsözünden
Yıllardır Bodrumda yaşıyorum. Türk mutfağı ve yöresel yemekler konusunda uzman oldum diyebilirim. Ayrıca dünya mutfağından lezzetler tatmayı da seviyorum ve beğendiğim örneklerin tarifini alıp onları kendi yorumumu katarak pişiriyorum. Bu kitaptaki bazı tarifler size tanıdık gelse de, içinde benim yorumum olduğundan daha değişik lezzetler deneyimleyeceksiniz.
Bu deneyimi, uzun yıllar evli kaldığım ve kendisine her gün yemek yapmak zorunda olduğum eşim sayesinde edindim. İtiraf etmeliyim ki, o zamanlar bana eziyet gibi geliyordu yemek pişirmek. Çünkü çalışıyordum ve eve yorgun gelip yemek yapmak, çocuk büyütmek bana zor geliyordu. Oysa şimdi çok daha keyifli mutfakta vakit geçirmek. Evimin mutfağı geniş, yemek pişirmek zorunda olduğum kimse yok, emekli oldum ve çocuklarım büyüdü. İkinci baharın tadını çıkarıyorum.
Bodrumda yaşamanın avantajları, yeme düzenime de yansıdı. Geniş bahçemde envai çeşit ot var ve her sabah kahvaltıda onlardan bir demet yiyorum. Isırgan, semiz otu, roka, tere, nane, maydanoz, aklınıza ne gelirse var bahçemde. Ah bir de köpeğimiz üzerinde koşmasa...
Otların çeşitliliği bir yana, bahçem sulak ve verimli olduğundan, kendi sebzemi de kendim yetiştiriyor ve yemeklerimde kullanıyorum. Meyve ağaçlarım da var. Bununla birlikte, zeytin yağımı, tereyağımı, sütümü ve yoğurdumu, komşularımdan yani yörenin yerlisinden alıyorum. Canımın istediği kadar ama sık yiyorum ve yaşım 50lerde olmasına rağmen formumu koruyorum. İşin sırrı doğal beslenmek. Bir de bol egzersiz. Ayıptır söylemesi, 6 ay yüzüyorum, 12 ay yürüyorum.
Yazları, evim misafirle dolar taşar. Onlar benim yemeklerime hayran kalır, yemeklerin tadı damaklarında ayrılırlar evimden. Zaten tariflerimi başkalarıyla paylaşmam gerektiğini de bana onlar söyledi. Bazı tariflerimi paylaştım da onlarla ve benimkinin aynısını yapmayı başardıklarını duyunca çok sevindim. Demek ki tarif vermeyi de iyi beceriyorum. Bunu bilen kızımın ilginç önerisiyle de yemek tariflerinin, son derece sürükleyici ve ilginç korku, gerilim, aşk tarzı hikayelerin içinde verildiği, edebiyat-mutfak sanatı kesişmesinde ilk örneklerden biri olan bir kitap yazmaya karar verdik.
4 yıl boyunca evimin bahçesinde işlettiğim kafe de kitabı yazmam için ilham verdi bize. Müşterilerimle tek tek ilgilenip hazırladığım yemekleri, onların damak zevkine göre yorumladım ve mutfak deneyimimi uzmanlık derecesine yükselttim.
Bildiğimi itiraf ettiğim yemekler, itiraf edemediklerim kadar. Çünkü her yemeği yaptığımı söylesem herkes benden yapmamı rica edecek. Ben de o yüzden, kimse inanmasa da, bazı yemekleri yapmayı bilmediğimi söylüyorum.
Şiir yazıyorum, kitap okumayı çok seviyorum. Yaşımın biraz geç olduğunu düşünenlere inat bağlama çalmayı öğreniyorum ve yıllardır devamlı olarak Türk Sanat Müziği korolarına katılıyorum. Yaz gecelerinde evimin bahçesinde de bu nedenle müzik sesi eksik olmaz. Yemeklerime sevgimi katıyorum, onları hazırlarken şarkı söylüyorum ya da müzik dinliyorum. Belki yemeklerimin sırrı budur.
Sizlere tarifleri uygularken kolay gelsin diyorum ve öyküleri okurken de keyif almanızı diliyorum.
Fikriye Duru |