Kitap Tanıtımı |
Gide gide bir sineğe düş oldumYagin bildim şu sineğin işiniTuttum kılınç ile kestim kellesinPeşkeş ettik Kayseri’ye döşünü Sineği tutup meydana attılarBeş yüz kese akça yağın sattılarKemiklerinden bir köprü çattılarHesap ettik iki bindir yaşını Ol sineği gören kaçtı geriyeKarşı koydu yüz bin atlı çeriyeKanatların yelken ettik gemiyeFil burnundan uzun gördüm kaşını Sinek vızıladı uçtu havayaYağın süzdüm üç yüz altmış tavayaYük eyledim doksan dokuz deveyeYedi dağ üstüne serdim leşini Derisini çadır edip oturdukEtin kestik dört köşeye yetirdikGürcistan’a, Mirahur’a götürdükAçtık biz ağzını saydık dişini Ben bilirim karanlıkta geleniGelip benim tatlı canım alanıDertli Kerem söyler böyle yalanıYa kim gördü o sineğin eşini. (Tanıtım Bülteninden) ) |