Kitap Tanıtımı |
Bebe yaylasında akşam olmuştu. Koyunlar, kuzular dağara çekilmiş; koyun kuzu sesleri, yerini cırcır böcekleri ile çekirge ötüşlerine bırakmıştı. Çobanaldatan kuşları ve baykuş sesleri, arada bir ötüşleriyle karanlığı deliyor sanki yaylada hayatın varlığını haykırıyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde dolunay yaylanın semalarına nur topu gibi doğdu. Köyün beş sürüsünün her biri bir tepeye sarmış otluyordu. Sürülerin köpekleri de karşılıklı konuşur gibi birisi bırakmadan öbürü başlayarak havlıyordu.
Gördüklerim ve yaşadıklarım bana keyif veriyordu. Bu emmimden ve emmimin oğullarından dinlediğim bir yayla gecesiydi. Günlerce bu geceyi hayal etmiştim. Ancak şimdi yaşıyordum. |