Kitap Tanıtımı |
Bir nevi ba’sü ba’d-el-mevte mazhar olan İkdam’ın sanat ve edebiyat sütunlarına bakmak vazifesini üzerine almış olmaktan utanıyorum. Bu utanç edebiyatı yüz kızartıcı bir meşgale telâkki ettiğimden ileri gelmiyor. Zira bilirim ki İngiliz milleti, Hint mülkünden ziyade Shakespeare’iyle mağrurdur; bilirim ki İran, zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde mevcut olmaktan ziyade, Hâfız-ı Şîrazî’nin nazmında, Behzad’ın resimlerinde ve seccadelerin renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya ve Alphonse’un ne de Primo de Rivera’nındır, fakat kızıl karanfilli Carmen’in vatanı, ancak Greco ve Cervantes’indir. Hayır, edebiyattan değil karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucumdan utanıyorum. (Tanıtım Bülteninden) ) |