Kitap Tanıtımı |
Keşke kalksaymışım.O zaman babam çarşaftaki kanı görüp,
Batırmış yatağı, al şu kızı buradan, diyemezdi. Donumdaki kana
baka baka öyle ağladım ki, annem sabah sabah Anırma, diyerek bir
tokat attı. Bir daha onun kıllı suratına bakarsam ne olayım. Ablam
da yanıma gelip, Ağlama salak ben de hastalandım, artık her ay
hastalanacaksın, dedi. Ben hasta değilim yalan söylüyorsun,
deyince; Tabii sen kraliçesin, kraliçeler hastalanmaz, kıçımın
kraliçesi, dedi. Pis pis güldü gitti.
Bitirgen bir büyüme hikâyesi. Küçük bir kız çocuğu, ergenlik arifesinde
neler yaşadığını anlatıyor. Nasıl aklettiğini, nasıl dayak yediğini,
nasıl direndiğini, küfrettiğini, kabullenmediğini, anlamaya çalıştığını
mırıldanıyor. Şütütyen dümütyen daladami bülütyen diyor Hokucuka.
Bülent abiyi, Müjde ablayı, Fırat Beyi, anarşitleri, öpüşürken gözlerini
kapatanları, akşam evde yemeği hazır isteyenleri kim hikâyeleştirebilir
ki zaten...
Figen Şakacı, Pala Hayriyenin evveliyatını resmediyor, Bitirgenle
hikâyenin başına dönüyor. |