Kitap Tanıtımı |
Gün ortası... görkemli ahşap konak derin bir sessizlik içinde...
Bir kadın, konağın odasında nurdan erişilmez bir abide gibi, başında beyaz başörtüsüyle namaza durmuş...
Huzur dolu yüreği... gözlerini yummuş, ışıklı yağmurlarda yıkanmaktadır. Sanki sevdiği birisiyle el ele tutuşmuşlar, aydınlık yamaçlarda sonsuz bir ufka doğru yürüyorlar...
Göğsüne bağladığı elinin altından, gönül yamaçlarına doğru ılık ve tatlı bir esintinin gezintiye çıktığını farkeder.
Yeryüzü aydınlık bir atlas, toprak her şeyi şefkatle bağrına basan bir anne hibi durmaktadır karşısında. Birleşen Yolların tam ortasında ışıktan bir helezonun içinde nurdan bir melek gibi huşu içinde, varlığın sonsuz ahengini bir sevgi şöleni gibi seyrediyor...
Secdeye vardığında , seccadenin sıcak busesini, güzel ve geniş alanında hissedince daha fazla dayanamaz ve bırakır kendisini.
Bir sessiz çığlık kopar koca konaktan, kimsenin duyamayacağı, kimseye duyurulmayan bir feryattır bu... |