Kitap Tanıtımı |
İnsanın insana ettiğini, yazılmışlardan öğrendim önce. Sonra sonra sen geldin sevgisiz dünyama. Dağların ardına attırdın olumsuz yargılarımı. Yanlış dedin, anlatılanlar. Sevmeye başladım ne varsa ; kendimden utanarak, öğrendiklerimden utanarak. Bağlandım herşeye, o satırların yanlışlarına inat. Gülüşlerinde çocuk içtenliği gördüm kişilerin. Bakışlarda ana yüreğinin büyüklüğünü gördüm.
Dostluklar çıkarsızmış dedim. İki eli kanda olsa insanların koşarmış ötekine. Yaşayamaz sandım, bunca yücelikte kötülük. Ölümlüdür. Tükenmez kaynağı varken bunca sevginin, yazılanlar aldatmacaymış dedim. Tüm güzellikleri gözümden esirgedim. İlkeli de sevdim, yeniler yenisinin yanında. İçimin baharında ne varsa , tutkumdu artık. Ağladım mutluluktan düşündükçe öğrettiklerini. İnandıkça sana büyüyordum. Ne güzeldi bir böyle inanca gönül verişim.
Gelgelelim yetmedi. İstemek yetmedi değiştirmek için gerçeği. En azından benim değişmem yetmedi. Ne varsa ışıl ışıl gösterdiğin, ne varsa arınmış sandığım; köksüzdü hepsi. Değişken insanların, değişken isteklerinde can verdi o güzelim sevgiler. Yalanla yalansız yaşayan bir tutuluyordu yine
Yarım kaldı iyi niyetlerim. İnançlarından yorgunum şimdi ve eskisinden de beter yüreğim.
İnsanın insan ettiğini yine başkalarından öğrendim. Dokunma gerçeğe bırak değişmesin; olağanı, olağandışı edemezsin |