Kitap Tanıtımı |
İspanyada üç yıl süren iç savaşa neden olan toplumsal kamplaşma, üzerine yığılan acılı yıllarla
iyice derinleşmiş, insanlar sadece hayatta kalabilmek için yaşar hale gelmiştir. Önyargıların alabildiğine derinleştiği, güven sözcüğünün anlamsızlaştığı bu kaotik ortamda hayatlar devam etmektedir. Büyük idealler, zaferler, yenilgiler, her şey daha iyi bir dünya umudu etrafında şekillenirken, sıradan insane
hayatı, açlıktan ölmeden geçirilebilmiş bir günü en büyük zafer sayar. Her şey bu kadar basittir işte: Ölümü bir gün daha yenilgiye uğratmış olmak.
Her şey olması gerektiği gibi yürüyüp giderken en kötü koşullarda bile umudun yaşamasına neden
olan o ufacık kıvılcım, yıkıntılar arasında varlığını sürdürür. Biliriz ve umarız ki kocaman bir meşaleye dönüşecek ve donmuş yürekleri ısıtacaktır.
Çavuş Tejada Alonso y Leon, komünist Gonzalo Llorente ve öğretmen Elena Fernandezin yolları,
birbirini izleyen iki cinayet nedeniyle kesişir. Ölenler çok sevilenlerdir ve hayat intikamlara gebedir. |