Kitap Tanıtımı |
Halbuki Şeker bayramlarına bayılırdım!
Gözlerimi açar açmaz, hususî olarak benim içinyaptırılan şekerleme kutusunu elime uzatırlardı. Bu, ya kadife kaplı, sırma şeritli, yahut ta atlas üstüne yağlı boya resimli, cici, nefis, şık bir şeydi. Sarı, parlak madenden mini mini bir anahtarı, saat kurulacağı kadar da küçük bir kilidi vardı.
Refik Halid Karay
Yakup Kadrinin Kalemi de tebüssümü kadar iğneli bir edip dediği Refik Halidin yapıtları keskin zekâsı, nükteci kişiliği ve kıvrak üslubuyla Türk edebiyatında bir dönemeç oluşturmaktadır.
Tanzimattan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi
1888 yılında Beylerbeyinde Serveznedar Mehmed Halidin oğlu olarak doğan Refik Halidin anne tarafı Kırım Giraylarına dayanmaktadır; baba tarafı ise 18. yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnudan İstanbula göçen Karakayış ailesindendir. Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i Hukukta okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır. Kısa sürede hiciv yazılarıyla üne kavuşmuş, Fecri Âti edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. Kirpi adıyla yazdığı taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolunun çeşitli illerinde beş yıl sürgüne gönderilmiş, ancak I. Dünya Savaşının son yılı İstanbula dönebilmiştir. Dönüşünde Robert Kolejde öğretmenlik, Sabah gazetesi başyazarlığı, iki kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu süreçte Aydede mizah dergisini çıkarmıştır.
Siyasal yazıları ve görüşleri nedeniyle memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halepe yerleşerek yayımladığı Vahdet gazetesindeki yazıları ve çalışmalarıyla Hatayın Türkiyeye bağlanmasına katkıda bulunmuştur. 1938de yurda dönen Refik Halid, dergi ve gazetelerde günlük yazılar yazmış ve 20 kadar roman kaleme almıştır.
Meşrutiyetten Cumhuriyete uzanan zaman dilimini, güçlü gözlem yeteneği ve dilinin zenginliğiyle farklı türlerdeki eserlerine taşıyan Refik Halid, Memleket Hikâyelerinde Anadolu gerçeğini; Gurbet Hikâyeleri ve Sürgün gibi eserlerinde, derin memleket hasretini edebiyatla buluşturmuştur. Yazarın, Ago Paşanın Hatıratı, Kirpinin Dedikleri gibi mizah eserlerinde; Bir Avuç Saçma, Makyajlı Kadın gibi kroniklerinde; Minelbab İlelmihrab ve Bir Ömür Boyunca adlı hatıratlarında, çok yönlü ve renkli anlatımı, sosyal-siyasal ortamın resimlendirilmesini sağlar. Anahtar, Nilgün, İki Cisimli Kadın, 2000 Yılın Sevgilisi, Bugünün Saraylısı gibi romanlarında ise sürükleyici kurgular içinde tasvir yeteneğiyle yaratıcılığını birleştirerek, genel olarak bireysel ilişkileri ve özel olarak da kadın-erkek ilişkilerini mekân-zaman boyutlarında derinlemesine ele alır, romanların geçtiği dönem ve mekânlara ait ince detaylara yer vererek anlatımını zenginleştirir. |