Kitap Tanıtımı |
Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı ile belli bir kopukluk yaşamakla birlikte, belli bir süreklilik de barındırmaktadır. Siyasi ve kültürel miras ve bunun getirdiği sorumluluklar devam etmektedir. Bu sorumluluk devam ederken yapılan seçimler belli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar, sosyal bilim alanındaki kurumsallaşmaları da etkileyecek ve belli bir sistemden uzak, birikim ve süreklilik taşımayan, dışımızda belirlenen toplumlararası ilişkilerin bizdeki yansımaları şeklinde gerçekleşecek ve dolayısı ile temel sorunları çözmekten uzak kalacaktır. Bu tarihî mirası ve sorumluluğu esas alan bir siyaset, beraberinde buna uygun kurumsallaşmaları da getirecektir. Yapılması gereken toplumsal ve toplumlararası ilişkilerdeki çıkarlarımızı korumaya yönelik yeni bir siyaset oluşturmak, tarihi miras ve sorumluluğumuzu reddetmeyen, yalnızca ülkemizi değil bölgemizi, Doğu toplumlarını ve son aşamada dünyayı da kuşatacak yeni bir siyaset oluşturmak, son tahlilde dünyadaki temel çelişkileri de aşacak bir söylemle ortaya çıkmaktır. Bu durum buna uygun yeni bir bilim anlayışını ve bu doğrultuda yeni kurumsallaşmaları da beraberinde getirecektir. (Tanıtım Bülteninden) ) |