Kitap Tanıtımı |
Öykünün Hayalperest anlatıcısı, Petersburgun beyaz gecelerinde sokaklarda dolaşırken, Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da Hayalperest kadar yalnızdır. İkinci buluşmalarında aralarında bir dostluk doğar; Nastenka, Hayalperestimize, kendi yaşam öyküsünü anlatır: Âşık olduğu bir genç adam bir yıl sonra ona geri döneceğini söyleyerek Moskovaya gitmiş, ama aradan bir yıl geçmesine karşın tek bir mektup bile yazmamıştır. Bu arada, Hayalperestimiz de Nastenkaya vurulduğunu fark eder, ama duygularını gizler.
Yalnızca 19. yüzyıl Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Dostoyevski'nin 27 yaşında yazdığı Beyaz Geceler, sevecen, okuru sarıp sarmalayan, ama hüzünlü bir uzun öyküdür. Bir yanıyla romantik bir aşk üçgeninin, bir yanıyla da bir kişilik parçalanmasının öyküsüdür.
Dört gecelik bir aşk hayali diye tanımlanabilecek bu küçük başyapıtı, Sabri Gürses'in Rusça aslından yaptığı çeviriyle ve Dostoyevski ve yapıtı üstüne ayrıntılı incelemesi eşliğinde sunuyoruz.
Dostoyevski, kendisinden bir şeyler öğrenebildiğim biricik psikologdur; hayatımın en mutluluk verici keşiflerinin başında gelir, Stendhali keşfedişimden bile daha büyük bir mutluluk vermiştir bana...
Friedrich Wilhelm Nietzsche
Modern düzyazıyı herkesten çok Dostoyevski yaratmış, bugün bulunduğu yere o getirmiştir. Aptal aptal sırıtan genç kızları, ölçülü biçili sıradanlıklarıyla Victoria dönemi romanlarını, düşgücü ve şiddetten zerre kadar nasibini almamış o kitapları paramparça eden, Dostoyevskinin patlayıcı gücüdür...
James Joyce
Dostoyevskinin romanları insanı içine çeken burgaçlara, fırdolayı dönen kum fırtınalarına, bizi yakalayıp içine alıveren hortumlara benzer. Katıksızca ve tümüyle ruhun özünden oluşurlar. Karşı koymamıza fırsat vermeden bizi kapıp götürür, ayağımızı yerden keser, gözlerimizi kör eder, soluğumuzu keserler; başımız döner, kendimizden geçeriz...
Virginia Woolf
Dostoyevski bana tüm bilim adamlarından daha çok şey vermiştir
Albert Einstein |