Kitap Tanıtımı |
Jack London, bu romanda babası safkan bir kurt, annesi ise bir kurt köpeği olan Beyaz Diş'in yaşam mücadelesini daha doğumundan başlayıp akıcı ve yalın bir dille anlatır. Beyaz Diş'in evcillikle vahşilik arasında gidip gelen hayatını yine onun gözünden anlatır bize.
Jack London'un bu muhteşem kitabını okurken, doğayı, insanı, hayvanı, iyiliği ve kötülüğü bir kurt köpeğinin gözünden yeninden anlamlandırır ve kendi ezberimizi gözden geçirmek zorunda kalırız.
Hırlayarak kabardı ve kulaklarını geriye doğru yatırdı ama ne ısırdı ne de sıçrayarak kaçtı. El üstüne doğru inmeye devam etti. Yavaş yavaş yaklaştı. Sonunda kabaran tüylerine dokundu. Hayvan şefkatli elin altında büzüldü, el, daha fazla bastırarak onu okşadı. Büzülerek, hatta titreyerek kendisini tutmaya çalıştı. Bu elin ona dokunup, duygularını zorlaması azap verici bir şeydi. İnsanların elinden ona gelen kötülükleri bir gün içinde unutamazdı. Fakat bu, Tanrı'nın isteği olduğundan, ona uymaya zorladı kendini. Okşayan, seven bir hareketle el kalkıp yeniden iniyordu. Bu durum devam edip gitti. Elin her kalkışında hayvanın tüyleri kabarıyor, her dokunuşunda kulakları yatıyor ve boğazını büyük bir hırıltı dolduruyordu. Beyaz Diş içgüdüsünün etkisi ile tekrar tekrar hırladı. Bununla, karşılaşacağı herhangi bir kötülüğe karşı koymaya hazır olduğunu belirtiyordu. |