Kitap Tanıtımı |
Şiddetli bir fırtınada ağaçlar nasıl sarsılırsa, yaşamın bu hızlı temposunda bizler de sarsılıyoruz. Yaprakların, kimi zaman ise dalların ağacı terk etmeleri gibi, bizi biz yapan duygular da adına "yaşam" denilen fırtınada yitip gidiyorlar.
Hıncal, başarılı bir yazar olduğu kadar, yaşamın küçük ayrıntılarının peşinde koşan renkli bir kişilik. Minik bir kız çocuğunun dudaklarındaki tebessümün değerini bilen, süzülen tek damla gözyaşının acısını çeken hassas bir yürek.
Hıncal, elbette fırtınayı durduramayacağını biliyor, ama pardösüsünü giyip, şemsiyesinin altına giderek yürümektense boynuna renkli bir fular takıp, başını dimdik kaldırıyor. Koştuğunda eteğinden gümüş parıltılar dökülen kızı, rengarenk uçurtması gökyüzünde neşeyle gezinen çocuğu, masalsı anlatımıyla bize aktarıyor. Eski bir piyanonun yıpranmış tuşlarına sıkışıp kalan yorgun notaları kurtarıyor, kırık dökük kutulara hapsedilen çaresiz renkleri özgür kılıyor.
Şefkatli bir babanın çocuğuna usul usul anlattığı masalları kulağımıza fısıldıyor. Hıncal ın en iyilerini... |