Kitap Tanıtımı |
"Sanki bin yıllık bir uykudan uyanır gibi Nüksel. Üzerinde bin ton ağırlığında bir beton yığını var da hareket edemiyor. Karabasan gelir de sesini çıkaramazsın, elini kaldıramazsın ya aynen öyle. Gözlerini açmaya dermanı yok. Aslında gözleri açık, göremiyor, farkında değil. Şimdi yavaş yavaş bir şeyler değişmeye başladı. Vücudunda dolaşan kan sanki azgın ırmaklar gibi şimdi, her tarafına hücum ediyor. Önce kalbinin güm güm attığını hissetti kulakları uğuldayarak. Sonra o uğultu boğuk bir sese dönüştü. ?Nuol, Nuel..." gibi sesler duydu, sonra bir ışık belirdi. Işığını engelleyen bir silüet gördü. Görüntü yavaş yavaş netleşti. Sesler de ?Nuel"den ?Nüksel"e evrildi. Kollarında gücü hissettiği anda karşısındakinin boğazına sarıldı."
* * *
O kadar da ilgilendiriyor mu gerçekten ölümden sonrası?
Belki de aslolan yalnızca aldığın nefes,
Ruh koca bir tümör olabilir mi bedene yerleşmiş, habis?
Önemsediğin tam mı yaşamak?
Yoksa sadece yaşamak mı?
Var olmak mı?
Hiç düşündün mü ne hissederdin bacakların olsa eksik?
Ciğerlerin çekemese çam kokusunu içine nefes nefes,
Kalpteki mi acıtır, yoksa koldaki mi, kırık?
Ruh çıkığı hastalığına hiç yakalandın mı?
Belki başka bir ten seni iyileştirecek,
Başka bir el tenine değecek,
Bir başka, bir nefis.
Ruhuna okuyacak,
Anladın mı? |