Kitap Tanıtımı |
FINLEY'İ İRLANDA'YA ALIP GÖTÜREN TEK ŞEY DUYDUĞU ACIYDI.
ONU AİLESİNE GÖTÜRECEK OLAN ŞEYSE İÇİNDE BÜYÜTTÜĞÜ SEVGİ.
On Sekiz yaşındaki Finley Sinclair, sıradan bir genç kız değil, son derece zeki, zorlu ve azimli biridir. Manhattan Konservatuarı müzik bölümü giriş sınavları için bir beste hazırlamak zorundadır. Fakat ne yazık ki tüm yaratıcılığı ağabeyi Will'in ölümüyle tükenip gitmiştir.
Will'in seyahat günlüğünü de yanına alan Finley, orada yazılanların izini sürebilmek için İrlanda'ya gitmeye karar verir. Çünkü burası Will'in kendini Tanrı'ya en yakın hissettiği yer olmuştur. Finley, oraya gitmekle ağabeyinin ölümünden sonra yaşadığı üzüntünün biraz hafifleyeceğini ummaktadır. Bu yüzden bir öğrenci değişim programına başvurur ve uçağa atlayıp gider.
Genç kızların sevgilisi ve Hollywood'un kötü çocuğu Beckett Rush da vampir serisinin son filminin çekimlerini tamamlamak için İrlanda'ya uçmaktadır. Uçakta Finley'le karşılaşan genç yıldız, çekiciliğinin büyüsüne kapılmayan tek kız olan Finley'i asistanı olması konusunda ikna eder. Karşılığında da onun İrlanda'daki tur rehberi olmayı kabullenir.
Finley, İrlanda'da umduğunun tam tersine daha da çok ruhsal çöküntüye uğrar. Ağabeyinin kaybından duyduğu acı, yeni okulunun uyguladığı baskı, gireceği seçme sınavı ve Beckett'la aralarında olup bitenler onu yeni ama çok tehlikeli bir bunalımın eşiğine sürükler. Tanrı, ona bu zümrüt güzelliğindeki cennette ne zaman kendini gösterecektir?
Derken Finley, hayat görüşünü son derece radikal bir şekilde derinden etkileyen bir deneyim yaşar. Aradığı her şeyin en başından beri yanı başında olduğu konusunda kendisini ikna etmeye çalışan, Tanrı olabilir miydi? |