Kitap Tanıtımı |
Soğuk bir Mart akşamıydı. Mart Her yıl olduğu gibi hep hevesle beklenen baharın müjdecisi olsa da her seferinde umutları kıran soğuk ay. Kimilerine göre dert ayı. Herkesin genellikle bir olumsuzluk yüklediği ya da yaşanan tersliklere sebep gördüğü; savunmasız, sessiz, derdini anlatma şansı olmayan, dilsiz Mart Tökezleyip düşmemiz, işlerimizin bozulması, sevgilimizden ayrılmamız, bir yakınımızın ani ölümü Bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Mart olmasaydı Şimdi bulunduğu mekânda, kolunu sıkıca tutmuş onu sürükleyen adam çok yabancıydı kendisine. Hiçbir şey görmüyordu, anlamaya çalışıyordu ama mümkün değildi. Adam onu öyle bir güçle sürüklüyordu ki nerede olduğunu anlamasına yardım edecek hiçbir harekette bulunamıyordu. Tek bildiği, küçük bedeninin çarptığı basamaklar, onları yukarı doğru çıkartıyordu ama neyin ve nerenin yukarısına? Gözlerini hep karanlığa açan, bu küçük, çaresiz erkek çocuğunun, o lanetli Mart gününde derin bir uçurumdan aşağı düşerken, tutunup kurtulabileceği iki dal vardı. Biri kendi yüreği diğeri ise o kız çocuğunun ki... |