Kitap Tanıtımı |
"Hissettiğim şeyin yalnızca yorgunluk olduğunu düşündüm önce, ancak bu hisse ek olarak hayatım boyunca hiç yaşamadığım, her yerimi kaplayan bir panik hali de vardı. Rowan sürekli ağlıyordu ve ben Chris´in onu bana getireceği anı korkuyla bekliyordum. Midem bulanmaya başladı; göğsümün çevresinde adeta sürekli daralan bir kemer vardı. Paniğe eşlik eden çoğunlukla endişe olurdu ama benim üzerime keskin ve kesin bir yıkılmışlık hissi çöktü. Parmağımı bile oynatamıyordum. Yatakta oturduğum yerden derin, ağır ve böğrümden kopan bir inleme koyverdim. Bana söylendiği gibi yalnızca hassas ve ağlamaklı değildim. Yaşadığım, ne yazık ki farklı bir şeydi. Adet öncesi yaşadığım gergin dönemler beni melankolikleştirse ya da içine kapanık birine dönüştürse de, hayatın kendine has zorlukları karamsarlığa itse de, ben her zaman bu halimin uzun sürmeyeceğini bilirdim. Yaşadığım şaşırtıcı derecede farklı boyutlarda bir hüzündü. Sanki hiç geçmeyecekti."-Brooke Shields
"Brooke, doğum sonrası yaşadığı anksiyete bozukluğunu ve bundan
kurtuluşunu anlatıyor. Kendini öz çocuğundan ne kadar uzak hissettiğini ifade ederken hiçbir şeyi saklamıyor. Onu kucağına almak ya da bakmak gibi arzular duymadığını; tek isteğinin kaçmak olduğunu itiraf ediyor."
-Kirkus Reviews
"Doğumdan benzer şekilde etkilenen birçok yeni annenin inkâr ettiği duyguları dürüstçe itraf etmesi, bu, ´odanın tam ortasında durduğu halde hakkında kimsenin konuşmaması gereken fil´ ile alakalı medyatik tartışmaları tetikleyebilir."
- Publishers Weekly |