Kitap Tanıtımı |
Kökü ilahi vahye dayanan İslâm ve Hırıstiyanlığın münasebetlerinin başlangıcı Asr-ı Saadet'e kadar gider. Batı, Müslüman toplumlarının medeniyet, heyecan ve hayat kaynağının Kur'ân olduğunu Haçlı Seferleri zamanında keşfetmiştir. Mezkûr seferlerin sadece fiziki araçlarla kazanılamayacağını anlayan Katolik Kilisesi, Kur'ân'ı Latince'ye çevirip Haçlı demagoglarına göndermiş, Müslümanlardan kurtulmanın yolunun onları Hıristiyanlaştırmak olacağını düşünerek ilk defa misyonerlik kurumlarını oluşturmuştur.
İkinci Dünya savaşından sonra tüm dengelerin değişmesi Kur'ân tercümelerine de yansımış, Müslümanlarla iç içe yaşamak veya Müslümanlarla işbirliği yapmak zorunda kalan Batı dünyası, Kur'ân tercümelerine daha bilimsel yaklaşma yöntemi uygulamıştır. Bazı Güney Asyalı Müslümanların gayretiyle Batı dillerinde başlayan Kur'ân çevirileri gittikçe çoğalmış.
Elinizdeki eserde tarihi süreç içerisinde Avrupa'nın İslâm'a bakışına birinci elden belgeler ışığında tanık olacaksınız. |