Kitap Tanıtımı |
Modern batı hukuku kurumlarının ve kavramlarının kökleri, MÖ 450'de 12 Levha Yasası'nın kabul edilmesine kadar gitmektedir. Jüstinyen'in kodifikasyonu, batı hukuku geleneğinin oluşumunda bir dönüm noktası olmuştur. Batı kilisesinin kendi siyasal ve hukuksal birliğini tesis etmesini ve imparatorlar, krallar ve feodal lordlar karşısında bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Gregoryen Reformu, batının nesiller ve yüzyıllar içerisinde bilinçli bir şekilde geliştirilen bütünleşik hukuk sistemleri fikrini doğurmuştur.
İlkçağdan ortaçağların sonuna kadar olan süreçte batı hukuku geleneği içerisindeki üç alt gelenek "Roma medeni hukuku, kanon hukuku ve ticaret hukuku" doğmuştur. Bunlar, modern hukuk sistemlerinin, özellikle de medeni hukuk sistemlerinin özel hukukunun ve usul hukukunun hemen hemen tamamının ve ceza hukukunun çoğunun kavramlarının, kurumlarının ve usullerinin temel tarihsel kaynaklarıdır. Bu dönemde hukuk uzmanlarının hukukun üstünlüğü talebi bugün de yaşayan bir ilkedir.
Çağdaş batı hukuku yargı çevrelerinde anayasa hukuku ve idare hukuku büyük ölçüde, 1776'da Amerikan Bağımsızlık Bildirisi'nin ilânı ile başlayan yüzyılda batıda gerçekleşen bir devrimin ürünüdür. Fakat bu olayların kendileri daha temel bir entelektüel devrimin ürünleriydi. Devlet ve birey hakkındaki belirli köklü düşünce örüntüleri sonunda aşılmış ve insanlık, toplum, ekonomi ve devlet hakkındaki daha yeni düşünce tarzları onların yerini almıştır.
Basit ve dramatik bir şekilde yazılmış olan ve hukuk bilimciler için zengin detaylar taşıyan fakat hukukçu olmayanlar için de büyüleyici bir hikâye sunan kitap, hukuk mirasımız hakkındaki geniş kapsamlı soruları ele almaktadır. |