Kitap Tanıtımı |
"Arkadaşlar bizim yüzümüzden dersin iptal edildiğini anlayınca yavaş yavaş sınıfı terk etmeye başladılar. Sınıfta iki başörtülü yapayalnız kalmıştık. Giden arkadaşların gözünde artık biz sınıfın en çalışkan iki kızı değil, "dersi sabote eden türbanlılar´dık..."
"Bu zulüm, hepimizi birer aksiyon adamı yapıp çıkardı. Oysa eskiden pek de farkımız yoktu diğerlerinden. Bir namazımız, bir de başörtümüz vardı. En çok derslerimizle ilgilenirdik. Bazen de kültürel faaliyetler..."
"Başörtüsü benim bir parçam. Onu takmazsam kendimi çıplak hissedeceğimi biliyorum. Ve onu çıkardığım anda benden geriye bir enkazın kalacağını da biliyorum. Hiç günah işlemiyor değilim. Ama hiçbirisi başını açmak gibi değil, onların sürekliliği yok. Oysa başörtüsünü çıkardığımda, her sabah aynaya bakarken günahkar bir yüze bakıyor olduğumu hissetmek beni mahvedecektir..."
(Arka Kapak) |