Kitap Tanıtımı |
İcadiyenin mağrur bir duruşu var İstanbula karşı. Bir eteğinde Kuzguncuk, bir eteğinde Üsküdar sahili Kuzguncuk, İcadiyenin süslü eteği gibi Boğazın sularında dalgalanıyor, İcadiyeye bonkörce sunuyor maviliğini. Denize inen sokaklar, yapılaşmaya rağmen hâlâ İstanbulun en güzel deniz manzarasıyla kucaklaşıyor. Geceleri, 1. Köprü, Nakkaştepenin ardında, Beylerbeyi Sarayının hemen dibinden süslü bir kadın gibi kırıtarak karanlığı bölüyor. Karşıdan Ortaköyün, Leventin evlerinin ışıkları göz kırpıyor.
Denize ve Kuzguncuka tepeden bakan bir mahalle İcadiye İcadiyeli çocukların, içinde bu yüzden hep bir denize ulaşma arzusu var. Uzaktan seyrettikleri suya varmak için yağmur suları gibi sahile doğru süzülüyorlar. Deniz onların haşarı akranları Sadece onların mı? Tüm Üsküdar çocuklarının En azından bir zamanlar öyleymiş. |