Kitap Tanıtımı |
Zamanın ruhundan söz eder Hegel, Zeitgeist ile… Mekânın ruhu da edebiyatta devasa bir literatür oluşturur. İstanbul’un bazı semtlerinde dolaştığınızda zamanın ve mekânın ruhunu hissedersiniz. Öyle bir ruh ki içine kabul ettiği insana kısa sürede bir aidiyet, bir kimlik kazandırıyor. Tophane böyle bir semt, böyle bir mekândır. Kadim tarihinin ve yerleşik olduğu mekânının, yani zamanının ve zemininin, ruhunu insanına bir şekilde aksettiriyor ve ortaya düşünme/davranma kodları oldukça farklı ve özgün bir “Tophanelilik kimliği” çıkartıyor. Ancak bu kimliğin bugünlerde semtte maruz kaldığı Kentsel Değişim/Dönüşüm/Yenilenme faaliyetleri ile başı dertte. Tophanelilik Kimliği bu faaliyetlerin ardından gelmesi kaçınılmaz olan Gentrification (Seçkinleştirme/Mutenalaşma) sürecinin tehdidi altında varlık savaşı veriyor. Bu savaştan İstanbul’un birçok semti yenilgiyle çıktı; Sulukule, Dolapdere, Balat gibi… Tophane ilginç bir biçimde direniyor, teslim olmuyor. Bu anlamda Tophanelilik Kimliği, bu süreçler karşısında Bariyeri kimlikli bir mekânı ve çözümü temsil ediyor. Aydın Aktay’ın Kent olgusu üzerine yaptığı sosyolojik araştırmalar ve bu araştırmaların ışığında Tophane’nin bir fenomen olarak inceleme nesnesi olması kentleşme düğümünün adeta bir çözüm noktası olarak vaadinin ortaya koyuyor. Yöntem konusunda benzer çalışmalar için örnek teşkil edecek ve literatüre katkı sağlayacak olan bu eser, okuyucusuna İstanbul özelinde farklı bir perspektif sunuyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |