Kitap Tanıtımı |
Balkan Savaşları’na kadarki süreçte, yeni Balkan devletlerinin, Türklerin Avrupa’dan atılmasına (!) yaptıkları katkı, Batılı güçleri yeterince tatmin etmişti. Ancak kendi sınırlarında, onlara göre Türklerin Ortaçağ’dan itibaren yarattıkları kaotik ortamdan, çok daha kaotik ve acımasız bir dünya yarattıklarını geç fark ettiler Artık yapacakları tek şey, bölgeyi reddetmek ya da modern ifade ile ötekileştirmekti. İşte tam bu noktada, Avrupa’da yeni düzenin mimarları, bu durumu kolaylaştıran, Balkanlar’daki sorumluluklarını hafifleten yeni kavramlar ortaya koymaya başladılar: Balkanlılık, Balkanlaşmak, Balkan Devleti vb. Bu kavramlar ilk zamanlarda sürecin doğal bir sonucu gibi ortaya konulduysa da zamanla bir fikrî akıma dönüştüler. Ve zaman zaman bilinçli, zaman zaman da farkında olmadan, farklı boyutları ile bölgeye dair değerlendirmelerin argümanları haline getirildiler.Tüm bu değerlendirmeler ışığında, elinizdeki çalışma, bahsi geçen aksaklıkları göz önüne alarak, başta tarihçiler olmak üzere, Balkanlar’a dair çalışanlara ve ilgililerine, erken bir eleştiri yolu açmaya çalıştı. Ve bölgenin meraklılarının kendilerine şu soruyu sormalarını sağlamayı amaçladı:Balkanlar neresidir, nerede ve ne zaman başlar? (Tanıtım Bülteninden) ) |