Kitap Tanıtımı |
Zengin Çağatay edebiyatının devamı niteliğinde olan Özbek edebiyatı, teknik özellikler ve
tematik yönelimler bakımından Geçiş Dönemi, Cedit Dönemi, Sovyet Dönemi ve Bağımsızlık
Dönemi olmak üzere dört ana devreye ayrılır. Edebiyat dönemleri arasındaki geçiş, tabii seyri
içinde umumen yumuşak ve gri tonlarda devam eder. Bir dönemden başka bir döneme geçiş
bir gecede olmaz. Çağatay edebiyatından Cedit dönemine geçiş süreci yaklaşık elli yıllık bir
zaman dilimini kapsadı. Cedit edebiyatından sosyalistik edebiyata geçiş bile, komünist rejimin
bütün baskı veya gayretine rağmen, en az on yıllık bir zamanda ancak tamamlanabildi. Bu
dönemler arasında en keskin geçiş hiç şüphe yok ki Sovyet Döneminden Bağımsızlık
Dönemine geçiştir. 1980'lerin son yıllarındaki yumuşama havası ve akabinde Sovyetlerin
yıkılmasıyla birlikte edebiyat üzerindeki baskı bir anda kalktı; milli ve özgün yeni edebiyatın
sesi, yeni doğmuş bir bebeğin çığlıkları gibi aks-i seda eyledi. Bu ses yerliydi, bizdendi,
özgürdü... Kendini besleyen tarihin, kültürün, toprağın sesiydi. Elinizdeki kitapta bu sesi
duyacak, Türkistan dağlarının temiz havasını soluyacak, çiçeklerinin mis kokularını
hissedeceksiniz.
Bu eser, bağımsızlık dönemi Özbek edebiyatı üzerine Türkiye'de yayımlanan ilk müstakil
kitaptır. Özellikle üniversitelerin Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümleri ile diğer
bölümlerde okutulan Türk Dünyası Edebiyatları derslerine, araştırmacılara, Türk dünyasına
ilgi duyan gönül dostlarına faydalı olacağını ümit ediyoruz. |