Kitap Tanıtımı |
Mevzu hadisler olduğu gibi, mevzu (uydurma)
fıkralar dahi olmuştur. Bir fıkranın, hocaya ait olup olmadığını
tanımak için;
1. Hocanın fıkraları her biri bir Ayet ve Hadis ışığı altında söylenmiştir.
Hepsinde derin bir mana vardır. Boş söz yoktur.
2. İslam akaidine ve ahlak kurallarına aykırı söz bulunmaz.
3. İncelik- kibarlık- nezaket kurallarına uygundur.
4. Tarihi olaylara ters düşmez. (Hoca: 1284) Timur: 1404)
5. Hakaret içermez. Hiciv gibi kırıcı değildir.
6. Eğitici, öğretici, ikaz edici, düşündürücü, rahatlatıcıdır.
7. İfrat-tefrit, taşlama, haşlama var ama kırmadan, incitmeden.
8. Hazır cevap. Bu kabiliyet insana Allah vergisidir.
9. Saçma sorulara kızar ama belli etmez. Soranı binpişman eder.
10. Kimsenin isteğini terslemez ama, herkesin isteğini de yapmaz.
Fıkraların zahirine, söz dizimine bakan avam güler rahatlar.
Sinirleri yatışır ve yumuşar. Suç aletini elden bırakır, bir o çeker.
O anda lazım olanı da budur. Havas ise tebessüm eder, gülümser.
Deruni manasını düşünür. Herkes nasibini alır.
Dalaletin bu da bir nevidir ki, insanlar hakikatı ararlar. Fakat,
çoğu zaman aksi yönde yürürler. Tesadüf etseler en kazara birgün.
Hakikat onlara, onlar da hakikata tükürürler.
NETİCE: Hoca, fıkraları ibret ve tefekkür için söyler.
Çoğu kimseler de, ağlanacak hallerine gülerler.
İnsanların yüzlerini güldürmek marifettir.
Gözyaşların ?SOĞAN" bile döktürür. |