Kitap Tanıtımı |
Kara bulutlar yığılıyor ülkenin üstüne. Aydınlık boğuluyor, boğazlanıyor. Gittikçe yoğunlaşıyor karanlık. Karanlık bulaşıyor insanın etine.
Türkiye Cumhuriyetinin Atatürkten sonraki tarihi için, bir bakıma, halk dalkavukluğunun cazibesine gerekli dirayetle karşı koyamayan siyasetçilerin resmî geçididir denilebilir. Cumhuriyet, yıllar içersinde, Atatürkün felsefesinden koparılmış; yurdu, uygar dünyaya bağlayacak kültürel devrimler ve sanayileşme tamamlanamamış; Anadolunun bağnazlıktan uzak kalabilmiş kesimlerinin aydınlık yüzlü din anlayışı, toplumun tüm katmanlarına yayılamamıştır.
Sonuçta, küreselleşme dalgalarının postmodernist kültür öğeleriyle milli benlikleri aşındırıp etnik ve dinî renkleri ön plana taşıyan etkilerine teslim olunmuştur. Yaşları kemale ermiş Cumhuriyet kuşaklarının bir zamanlar akıllarına bile getirmedikleri laik Cumhuriyetin yıkılması olgusu ya da kâbusu bütün korkunçluğu ile karşılarındadır... |