Kitap Tanıtımı |
Laiklik, İslamiyet ve Mustafa KemalUlus Olmak Kolay mı?Anadolu Türklerinde Din, Siyasal Otorite ve EdebiyatDivan Şiiri ve MedreseVakıf Üniversiteleri / Sanal ÜniversitelerDine saygısız ve saldırgan Fransız laisizminin bir kopyası olarak niteledikleri Mustafa Kemalin laiklik uygulamasını, son yıllarda sözcüğün tam anlamıyla bir günah keçisi haline getiren ayrınlarımız, bir yandan eleştirilerinde din, devlet, laiklik, demokrası, cumhuriyet, insan hakları, sivil toplum örgütü vb. gibi, kimi yönetsel bir ad, kimi terim, kimi sıfat, kimi ideolojik bir kavram olan sözcük ve tamlamaları kolayca hallihamur ediverip yan yana kullanmakta hiçbir sakınca görmezlerken, ilginçtir, öte yandan da bize başka başka laisimz modelleri önermektedirler.Öğneğin, Yargıtay Başkanı Sn.Sami Selçukun, 1999 Adli Yılını açış konuşmasındaki sözlerine göre, bize en uygunu Belçika laisizmidir. Prof. Ahmet Yaşar Ocak ise, gene aynı günlerde çıkan Aktüel dergisindeki bir konuşmasında Anglo-sakson laisizminin bize daha uygun düşeceğini söylemektedir.Gerçekten, nedir acaba şu Laisizm?...Sn.Yargıtay Başkanının söz konusu konuşmasında açıkladığı gibi, devletle dinin, karşılıklı bağımsızlık ilkesini benimseyerek bir arada aşamasımıdır? Ya da, sözlüklerimize bile girmiş, dinin devlete, devletin de dine kesinlikle karışmaması demek midir?Ama, Prof.Niyazi Berkes, dilimize çağdaşlaşma diye aktardığı laisizm kavramını, din-devlet ayrımı değil, kutsallaştırılmış gelenek boyunduruğundan kurtulmak diye tanımlamaktadır.Lyon Üniversitesi öğretim üyesi Cezayirli Prof.Lahouari Abdide, Bireyin, kendisini yönetebileceğinin bilincine, yani farkına varmasıdır diye tanımlamaktadır.Demirtaş Ceyhunun bu incelemesini okuduktan sonra, laisizmi, hem niçin var gücünüzle savunmanız gerektiğini, hem de nasıl savunacağınızı bir kez daha düşüneceksinizdir sil baştan, hiç kuşkumuz yok.... |