Kitap Tanıtımı |
Son yıllarda Avrupa ülkelerinde aşırı sağ partilerin önemli derecede güç kazandığı görülmektedir. Bunda, her ülkenin kendisine özgü koşullarının etkisi olduğu gibi birtakım genel nedenler de bulunmaktadır. Bu genel nedenlerin en önemlileri 11 Eylül terör saldırılarının Müslümanlar aleyhine yaratmış olduğu atmosfer, 2008 finans krizinin orta sınıfın alım gücünü düşürmesi, DAEŞ’in yaratmış olduğu terör korkusu ve Arap Baharı olarak adlandırılan süreç ile Avrupa ülkelerine yönelik artan mülteci hareketliliğidir. Aşırı sağ partiler, ana akım partilerin özellikle göç sorununu ve ekonomik sorunları çözmede yetersiz kaldıkları ve terörizm ile mücadele edemedikleri iddiaları ile güçlerini artırmaktadırlar. Birçok ana akım parti ise güçlenen aşırı sağ partiler karşısında daha fazla seçmen kaybı yaşamamak amacıyla bu partilerin özellikle göç sorunu ve Müslümanlar üzerinden yaptığı propagandalarını çalmaktadır. Böylece, göçmenlere ve Müslümanlara yönelik aşırı sağ propaganda Avrupa çapında meşruiyet kazanmaktadır. Bu çalışmada, tüm Avrupa ülkelerindeki aşırı sağ partilere yönelik bir değerlendirme yapmanın mümkün olmaması nedeniyle Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya ve İtalya’daki aşırı sağ partilere odaklanılmıştır. Çalışmada, temelde, bu ülkelerdeki aşırı sağ partilerin kuruluş süreçleri, gelişimleri, propagandaları ve seçimlerde elde ettikleri başarılar analiz edilmektedir. (Tanıtım Bülteninden) ) |