Kitap Tanıtımı |
İkinci dünya savaşı sonrasında Avrupanın ekonomik ve ticari ilişkiler açısından bütünlük taşıması, yeni bir çatışma dalgasında parçalanmaması düşüncesi önem kazanmaya başlamıştır. Böyle bir dönemde ortaya çıkan Avrupanın bütünleştirilmesi çabaları; barış, refah ve kalkınma, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi ana değerlerin vazgeçilmezliğine, Avrupada refah ve barışın kalıcı olmasına hizmet etmeyi amaçlamıştır. Dolayısıyla Avrupada barışın korunması ile filizlenen bütünleşme fikri, ekonomik bütünleşmeyi ve siyasi birleşme düşüncelerini de beraberinde getirmiştir.
Avrupa bütünleşmesinde gelinen en ileri aşamalardan birisi Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliğidir. Ekonomik ve Parasal Birlik, birliğe üye devletlerin ekonomik ve parasal politikalarının uyumlaştırılmasını amaçlayan süreçtir. Dolayısıyla Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği, nihai hedef olan siyasi birliğin gerçekleşmesi için de zemin hazırlamaktadır.
Öte yandan parasal birliğe giden ülkeler arasında mal, hizmet, sermaye ve faktör hareketleri serbestleşmiş durumdadır. Parasal birlikte aynı zamanda ortak iktisat politikası oluşturmak ve iktisat politikalarının koordinasyonu da söz konusudur. Ortak iktisat politikası oluşturulması ve iktisat politikalarını koordine etme süreci ise, ortak ve uluslarüstü karar mekanizmaları ile kurumları gerektirmektedir.
Parasal birlik, para politikası ve döviz kuru politikasının birlik düzeyinde birleştirilmesini ve ortak yönetimini beraberinde getirmektedir. Parasal alanda para arzı artış hızının Birlik düzeyinde kararlaştırılması bunun doğal bir sonucu olmaktadır. Böylece ortak para politikası para ve fiyat istikrarı için önemli bir güvence oluşturmaktadır.
Aday ülkeler, AB müktesebatına uyum konusunda, uzun bir yolu geride bıraktıktan sonra ABye tam üye olmaktadır. Tam üye olduktan hemen sonra yeni üye olan ülkelerin ortak para politikası ile ilgili sistemin de içinde olması gerekmektedir. Bunu izleyen süreçte ise yeni üye olan ülkelerin ortak para kullanmaya katılımı gerçekleşebilmektedir. Bu bakımdan ABye aday ülke konumundaki Türkiyenin ortak para politikası çerçevesindeki olası yerinin değerlendirilmesi konusu önem taşımaktadır.
Avrupa Birliği ile ilgili bugüne kadar pek çok kitap yayınlanmıştır. Bu kitabın diğerlerinden farkı ekonomik ve parasal birlik kavramına, ekonomik ve parasal birliğin oluşumuna ve Avrupa Merkez Bankası özelinde para politikası stratejileri ile para ve döviz kuru uygulamalarına odaklanmasıdır. Kitabın 2007-2008 küresel krizi sonrasında Avrupada parasal ve mali açılardan alınan önlemleri ortaya koyması da, daha önceki yapılmış çalışmalara ek bir yön içermektedir. Kitapta ayrıca Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği içinde Avrupa Birliğine aday bir ülke olarak Türkiyenin yeri de incelenmekte, Türkiyenin Avrupa Merkez Bankaları Sistemi içindeki olası yeri değerlendirilmektedir. Kitabın sonuna okuyucu için yararlı olabileceği düşüncesiyle, ekonomik ve parasal birlik ile ilgili bazı kavram ve terimleri açıklayan bir sözlükçe konulmuştur. Bu nitelikleriyle kitabın Avrupa Birliği ilgili alanlarda çalışanlara, konuya ilgi duyan öğrencilere ve akademisyenlere hitap edeceği varsayılmaktadır.
Bu kitap aldığım eğitimin ve mesleki birikimin sonucunda ortaya çıkmıştır. Eğitimim süresince yetişmemde doğrudan veya dolaylı katkısı bulunan tüm öğretim üyelerine teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Kitabın ortaya çıkmasında ayrıca 1998 yılından bu yana çalıştığım Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)ndaki deneyim ve gözlemlerimin büyük payı vardır. Yaşamımda önemli yeri olan bu deneyimleri kazanmamda katkısı olan iş arkadaşlarıma, müdürlerime ve müdür yardımcılarıma, genel müdürlerime ve genel müdür yardımcılarıma, başkanlarıma ve başkan yardımcılarıma minnetarım.
Kitapta yer alan yorumlardan, hata ve noksanlardan sadece yazar sorumludur, dolayısıyla bunların hiçbiri TCMByi bağlamaz. |