Kitap Tanıtımı |
SET İÇİNDEKİ KİTAPLAR: Avrupa Tarihi – Önder Kaya Habsburglar - Martyn Rady Marie Antoinette - Cécile Berly Medici Ailesi – Tim Parks Germenler - Herwig Wolfram AVRUPA TARİHİ – ÖNDER KAYA Roma İmparatorluğu’ndan Hitler’in Almanyası’na İLKÇAĞ’DAN 20. YÜZYILA İLGİNÇ TARİHİYLE AVRUPA… Ülkemizde Avrupa tarihi ne yazık ki iyi bilinen alanlardan değildir. Toplum olarak bir yandan çağdaşlaşmaya ya da başka bir deyişle Batılılaşmaya çalışırken diğer yandan Batı dünyasını kendimiz için hep bir öteki olarak görürüz. Bazı zamanlar imrenilen bazı zamanlar ise temkinli yaklaşılan bir kültürdür bizim için Avrupa. Özgün ve keyifli bakış açılarıyla tarih alanında önemli çalışmalar yapmış olan Önder Kaya, bu kez Avrupa tarihini sürükleyici bir yaklaşımla ele alıyor. Yalnız Avrupa’nın değil dünya tarihinin en önemli imparatorluklarından Roma’nın kuruluşu ve biraz da tesadüflere bağlı olarak yükselişi, Holywood’un 300 Spartalı’sının gerçek ve çarpıcı hikâyesi, Göksu’da boğulan Alman imparatoru, Venedik’in ihtişamı, Ortaçağ’da çocuklardan oluşan ordular, İslam medeniyetine hayran bir imparatorun isteksizce çıktığı Haçlı seferi, Habsburgların evlilik üzerine inşa ettikleri muazzam imparatorlukları, Barbaros ve Andrea Doria arasındaki büyük hesaplaşma, en kritik noktalarıyla İnebahtı Savaşı, II. Frederich ve Koca Ragıb Paşa arasındaki stratejik mücadele, Joseph olarak doğup Yusuf olarak ölen ünlü tarihçi Hammer’in hikâyesi, II. Abdülhamid’in Çin’e gönderdiği Heyet-i Nasiha, Almanya’nın kuruluşu ve Hitler’in rahat bırakmadığı çingeneler, paranın Avrupa’daki sıfır atma geçmişi gibi birbirinden ilginç konulardan oluşan bu çalışma İlkçağ’dan 20. yüzyıla kadar Avrupa’nın çarpıcı bir fotoğrafını gözler önüne seriyor. Avrupa Tarihi; farklı ve ilham verici tarih okumaları yapmak isteyen herkes için benzersiz bir kitap… HABSBURGLAR - MARTYN RADY Bir Dünya Gücünün Yükselişi ve Çöküşü “Habsburglar sürükleyici, renkli, dramatik olmasının yanı sıra özlü, akademik ve konuya hâkim bir kitap. Martyn Rady, bir zamanlar Peru’dan Filipinler’e üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk yönetmiş, Avrupa’nın en büyük hanedanının hikayesini bizlere anlatıyor. Dünya tarihinde neredeyse bin sene boyunca rol almış önemli bir aktörü konu alan Habsburglar içine din, cinayet, ensest, delilik, intihar, suikast karışmış yüksek siyaset ve aile mahremiyetini gözler önüne seriyor. Bu kitap destansı bir tarihi merak edenler için!” Simon Sebag Montefiore, Romanovlar’ın yazarı Habsburglar, asırlar boyunca Avrupa’da hüküm sürmüş olan kudretli bir hanedanın, kuruluşundan nihai yıkılışına kadar geçen bütün tarihi. Habsburglar yüzyıllarca Avrupa’nın büyük bölümüne hükmetti. Aslında sadece sıradan Alman asillerinden oluşan bu aile evlilikler ve fetihlerin yanı sıra sahte evraklar düzenleyerek, kendilerine sahte atalar bularak ve tabii şanslarının yaver gitmesiyle de Avrupa kıtasının en önemli hanedanlarından biri haline gelmeyi başardı. Martyn Rady, Habsburg hanedanı ve onun neredeyse bin sene içerisinde inşa etmiş olduğu –ve sonra da kaybettiği– siyasi, sosyal ve kültürel düzenin destansı hikâyesini Avrupa ve dünya tarihi bağlamında anlatıyor. Ortaçağ’da Habsburglar Svabya’dan Güney Almanya ve Avusturya’ya yayılmaya başladılar. 1452 tarihinde bir Habsburg dükü, III. Frederick namıyla Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giyince artık hanedan “Avusturya Dünyaya Hükmedecek” düsturuyla hareket eden bir imparatorluk mefkûresine sahip oldu. Yüzyıllar boyunca Kutsal Roma İmparatoru unvanını ellerinden bırakmayan Habsburglar İtalya, İspanya, Yeni Dünya ve Pasifik’e yayılarak Şarlken’in tabiriyle, üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk haline geldiler. Akabinde bitmek bilmeyen din savaşları, ihtilaller, değişimler, 1700’de İspanya İmparatorluğu’nun ellerinden çıkması ve 1806’da Kutsal Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle sürekli kan kaybettiler, ta ki Birinci Dünya Savaşı’nın neticesinde dağılmalarına kadar. Tarihçiler Habsburgları, her ne kadar Avrupa’nın kıyısında kalmış köhne, ayakta zor duran bir imparatorluğun hükümdarları olarak tasvir etmiş olsalar da Rady bu kitapta Habsburgların nasıl bir aile olduklarını gayet açıkça aktarıyor: Sadece fetihlerle değil Hıristiyan medeniyeti ve Roma Katolik Kilisesinin müdafaası, barış ve huzurun temini ve bilimle eğitimin himayesiyle dünyaya hükmetmek olan bir hanedan. Habsburglar, asırlar boyunca Avrupa’da hüküm sürmüş olan kudretli bir hanedanın, kuruluşundan nihai yıkılışına kadar geçen bütün tarihi. MARIE ANTOINETTE - CÉCILE BERLY BOYUN EĞMEYEN, ANLAŞILMAMIŞ, KURALLARI ÇİĞNEYEN BİR KADIN… Tarihin en ünlü Fransa kraliçesi Marie Antoinette, ölümünün ardından 200 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hakkında en çok yazı yazılan ve dolayısıyla her seferinde yeni baştan yaratılan bir isimdir. Ona adanmış kitapların, filmlerin, belgesellerin, resimlerin yanı sıra onu kullanarak üretilen imgelerin de sonu gelmez: tişörtler, çikolata paketleri, çay kutuları, fincanlar, parfüm şişeleri, çantalar, aynalar, yastıklar, yapbozlar… Gittikçe bir tarihi karakterden pazarlama ürününe dönüşen Marie Antoinette’i anlamak için esaslı sorular sormak gerekir: Onun hikâyesi, bir zamanlar kraliçe olan ve otuz sekiz yaşında giyotine giden bir kadının hayatından mı ibarettir? Yalnızca bir isim midir? Modanın içi boş ve yıkıcı evreninde kendini unutan yüzeysel genç bir kadın mı? Versailles’ın bir köşesindeki beş para etmez köyünde çobancılık oynayan biri mi yoksa? Devletin kasasını boşaltacak denli savurgan bir kraliçe mi? Gittikçe daha aykırı, daha baskın bir cinselliğe, biseksüelliğe, lezbiyenliğe ve hatta enseste düşkün bir kadın mı? Giyotinden geçmiş bir beden, ensesinden kan damlayan kesik bir baş mı? Tarihçi Cécile Berly; sapı samandan, gerçeği fanteziden, mantığı duygudan, makulü imkansızdan ustalıkla ayırdığı bu çalışmasında Marie Antoinette için yeni bir okuma sunuyor. Dönemini kaçınılmaz şekilde etkileyen bir kraliçenin, bir kadının portresini, nesnel verilerden hareketle, sezgilere ve söylentilere paye vermeksizin büyük bir özenle çiziyor. Marie Antoinette, göründüğünden çok daha karmaşık bir tarihi figürden yola çıkarak, Fransız kraliyetinin son günlerini, Devrim’in şafağını en önemsiz, en sert ve en acıklı yanlarıyla yeniden gözler önüne seren bir çalışma. MEDİCİ AİLESİ - TIM PARKS Rönesans Çağı’nda Bankacılık, Siyaset ve Sanat BANKACILIĞIN VE SANATIN BÜYÜK PATRONLARI… Bir asır. Beş nesil. İki ehil idareci sayesinde önce iktisadi sonra da siyasi baş döndürücü bir yükseliş. Yatalak ve asabi bir adam döneminde yaşanan duraklama. Sonra da süratle ortadan kalkacak bir servete dayalı yirmi beş senelik siyasi tırmanış. Akabinde de ani ve kesin bir çöküş. Kutsal emanetlerden merasim zırhlarına, el yazmalarından mücevherlere ve kabartmalara dek tamamı koleksiyoncu olan, dolayısıyla bankacılıkta da sanatta da derin izler bırakmış tarihi bir topluluk: Medici ailesi… Onlar, kendilerinden sonra gelen dünyayı birçok yönden değiştirdiler. Leonardo da Vinci, Donatello, Michelangelo, Boticelli ve Galileo’nun hamileri oldular; çek kullanımı, çift defter tutma ve şube bankacılığıyla modern bankacılığın temellerini attılar; Vatikan’ın Bankası olarak anıldılar. Aile temellerinin özünü oluşturan ticaret, din ve siyaset üçlüsünde eşine zor rastlanır bir ilişki kurdular. İngiliz romancı, çevirmen, yazar ve edebiyat profesörü Tim Parks bu çalışmasında Medici ailesinin parlayıp söndüğü 15. yüzyıldaki icraatlarına yoğunlaşıyor: bankaları; siyasi faaliyetleri, evlilikleri, köleleri ve metresleri; atlattıkları komplolar, inşa ettikleri evler ve sahip çıktıları sanatçılar. Onların hikâyesinden yola çıkarak günümüzde kültürle kredi kartları arasında var olan ilişkiyi anlamaya gayret edip uluslararası finans ve onun din ve siyasetle olan ilişkisine dair şüphelerimiz hakkında bize neler söyleyebileceğini anlatıyor. Medici Ailesi: Rönesans Çağı’nda Bankacılık, Siyaset ve Sanat entrikaları, hırsları, başarıları, yetersizlikleri, ihtişamları ve gözden düşüşleri ile büyük bir ailenin olağanüstü hikâyesini oldukça canlı bir üslupla meraklı okurlara sunuyor. GERMENLER - HERWIG WOLFRAM Kökenleri ve Roma Dünyasıyla İlişkileri AVRUPA TARİHİNİN KÖKLERİNE YÖN VERENLER: GERMENLER… Germen adı nereden geliyor? Germenler tarih sahnesine ilk çıktıklarında Akdeniz dünyasında neler yaşanıyordu? Sezar’ın Germenlerle ilişkileri nasıldı? Germenlerin kökenleri nereye dayanıyordu? Germen kavimlerinin göçüyle birlikte Roma dünyasına geçişleri nasıl sağlandı? Gotlar, Vandallar, Burgonlar, Lombardlar, Franklar ve Anglosaksonlar hangi karakteristik özelliklere sahipti? Germenlerin günümüz dünyasına etkileri olmuş mudur? Avrupa dünyasının şekillenmesindeki payları nedir? Erken dönem halkları ve Orta Çağ tarihi üzerine çok sayıda kitap ve makale yayımlamış, Viyana Üniversitesi’nden emekli Orta Çağ Tarihi profesörü Herwig Wolfram, Germenler hakkındaki bu son derece keyifli çalışmasında akılda kalıcı bir özet sunuyor. Okuyucuya Germenlerin köken ve mitlerini, yaşantı ve miraslarını tanıtıyor. Onların soylarını resmediyor ve Kavimler Göçü’nü anlatıyor. En önemli kaynaklardan ve araştırma sonuçlarından elde ettiği verilerle, günümüze değin Germen dünyasının tarihsel olarak hakkıyla anlaşılmasını olumsuz yönde etkilemiş tüm klişeleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Roma dünyasıyla nasıl etkileşime girdiklerini ve ilişkilerini de gözler önüne seriyor. Tuğba İsmailoğlu Kacır’ın titiz çevirisiyle hazırlanan “Germenler: Kökenleri ve Roma Dünyasıyla İlişkileri”, Avrupa tarihinin kökenlerine dair zihin açıcı bir çalışma. (Tanıtım Bülteninden) ) |