Kitap Tanıtımı |
İKİ YÜZYIL ÖNCE Fransız Devrimi modern dünyanın değerler sistemini en iyi özetleyebilecek ilkeyi, "Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik" formülüyle ortaya koymuştu. Burjuvazi, kapitalizmdeki fetihçi ruhun dünyanın bütün toplumlarını Avrupa modeline göre homojenleştireceğine ve Fransız Devrimi´´nin bayrağını bütün halklara taşıyacağına inanıyordu. Oysa tam tersi oldu. Kapitalizm yayıldıkça toplumlar arasındaki eşitsizlik giderek büyüdü ve sonunda kapatılması olanaksız bir uçurum, keskin bir kutuplaşma doğdu.
AVRUPAMERKEZCİLİK bu uçurumu, bu kutuplaşmayı meşrulaştırmak için Batılılarca uydurulmuş bir ideolojidir. Kapitalist üretim tarzının özündeki adaletsizliği, eşitsizliği, gizlemek için, sömürülen toplumlardaki iç etkenleri ve Avrupa tarihinin benzersizliğini öne sürer. Bu ideolojiye karşı giderek büyüyen hoşnutsuzluk, SSCB ve Doğu Avrupa´daki sistemin çöküşünden sonra, milliyetçiliğe, kültürcülüğe, İslamlığa, radikal ayrılıkçı, gelenekçi ve tutucu hareketlere çok elverişli bir zemin yaratmıştır.
SAMİR AMİN Avrupamerkezcilik´i Serge Latouche´un Dünyanın Batılılaşması ve Cengiz Aktar´ın Türkiye´nin Batılılaştırılması´yla birlikte, "Batılılaşma" ve "kalkınma" sorunu üzerine bir üçleme oluşturuyor. Türk okuru bu üç kitapta, hem bugüne kadar yaşadıklarımızı ve bundan sonra yaşayabileceklerimizi her yönüyle sorgulayan sağlıklı bir tartışma zemini, hem de ileriye dönük somut öneriler bulacaktır. |